Ah Bu Töreler Seks Hikayesi! (2) (Osman 30 Y., Konya)
Sabahın erken bir saatinde
uyandım. Birtakım sesler geliyordu. Tak tuk, tak tuk. Sesler biraz
kesilir gibi oluyor, ama arkasından yeniden başlıyordu.
Ortalık yeni yeni aydınlanıyordu. Yengem, yani karım göğsüme
başını koymuş horul horul uyuyordu. Yavaşça kolumu
başının altından çektim. Kolum uyuşmuştu. Onu
uyandırmamak için sessizce hareket ediyordum. Yavaşça ayağa
kalktım. Sesler devam ediyordu. Ne olduğunu anlamaya
çalışmam fazla zamanımı almadı. Sesler üst kattan,
annemle babamın yatak odasından geliyordu. Onların
yatağından geliyordu sesler. Annemle babam sikişiyorlardı
ve bu esnada yataktan sesler geliyordu. Yatağın ayakları zemine
vuruyordu ve bu sesler o vurma sesleriydi. Bir süre sabit bir hızla gelen
sesler gittikçe hızlandı. Üst katımda şiddetli bir
sikişme yaşanıyordu ve sikişenler annemle babamdı.
Böyle bir olaya ilk defa şahit oluyordum. Babam 55 yaşında
emekliydi. Yaşına göre dinç bir adamdır. Annemse 51
yaşında bir kadındır. Ve benim gerdek gecemin
sabahında sikişiyorlardı.
O anda külotumun içindeki yarağım sertleşmeye ve kalkmaya
başladı. Babam annemi sikiyordu ve benim yarağımı kaldırıyordu
bu olay. Yengeme baktım, her şeyden habersiz yatıyordu. Derken sesler kesildi. Sikim
kazık gibi olmuştu. Yatağa girip uykuya daldım.
Uyandığım zaman Yengem yanımda yoktu. Perdeler çekili
olduğundan içerisi loştu. Salona geçince yengemi gördüm.
Giyinmişti ve salonu, mutfağı topluyordu. Dünkü halinden çok
uzaktı, üzerinde çiçekli basma bir etek, uzun kollu bir gömlekle yelek
vardı. Başını ve omuzlarını büyük bir türbanla
örtmüştü. Beni görünce, "Günaydın!" dedi. "Günaydın!" dedim ben
de. "Çay demledim, istersen kahvaltı yap!" dedi. Banyoya geçip elimi
yüzümü yıkadım. Çıkınca mutfağa geçtim. Güzel bir
kahvaltı sofrası hazırlamıştı.
Beraber kahvaltımızı yaptık. Saat 10'a geliyordu. Karım,
"Birazdan çocuklar gelir. Yatak odasını toplayayım mı, yoksa
sen yatar mısın yine?" dedi. "Belki yatarım biraz daha." dedim.
Kahvaltıdan sonra tekrar yatak odasına döndüm. Yatağa girdim. Annemle
babamın sikişmeleri geldi aklıma. Çocuklar gelmeden
karımı yine sikmek istiyordum. Kendisine seslenince, "Efendim?"
diyerek içeri geldi. "Yanıma gel hadi, gel buraya!" deyince, "Olmaz, çocuklar
gelir birazdan!" dedi. Ama ben sinirlenmiştim. "Gelirlerse yukarı
göndeririz!" dedim. Yataktan kalkıp onu kollarından tuttum. "Yapma,
çocuklar gelir!" demesine aldırış etmeden başını
eğerek karyola demirleri arasındaki geniş boşluğa
soktum ve domalttım. "Başını çıkarmaya
çalışma, yoksa fena olur" dedim sinirle. Korkmuş gibiydi, ses
çıkarmıyordu. Elleriyle karyola demirlerinden sıkıca
tutmuştu. Bu haliyle parmaklıklardan kafasını uzatan bir
mahkûm gibiydi. Arkasındaki yerimi alıp uzun basma eteğini
beline sıyırdım. Dizlerine gelen siyah bir çorap giymişti.
Altında beyaz pamuklu bir külot vardı. Onu da aşağı
sıyırıp ayağından çıkarttım.
Karşımda kıllı göt deliği ve etli ve sulu
amcığı ile kaldı. Külotumu çıkardım ve
yarağımı sıvazlamaya başladım.
Dizlerimin üzerine çöktüm. Ağzımı amına atarak
amını emmeye, yalamaya başladım. Bir anda irkildi.
Amından ter ve sabun kokuları geliyordu. Amını yaladıkça
tedirginliği azalmaya başlamış, "Aay, ımm, ahh!"
demeye başlamıştı. Başı demirlerin arasında,
elleriyle demirleri sıkıca tutuyordu. Amı yalandıkça
sulanmaya başlamıştı. Ağzım karımın
amının zevk suları ile ıslanmışken, ellerimle göt
yanaklarını sıkıyor, yoğuruyordum. Hayatımda ilk
defa bir kadının amını yalıyordum. Karım için de
bu ilkti, sürekli inliyor, "Aay, ahh, yapma, aay, ımm!" diyordu.
Başımı amına iyice gömmüştüm. O sırada
saçlarımda elini hissettim. Aldığı zevkten olacak
başımı okşamaya başlamıştı.
Başparmağımı kıllı göt deliğine
bastırdım. Yavaşça ucunu sokmaya çalışırken "Yapma,
ahh, olmaz, yapma, ahh!" demeye başlayınca ben de daha fazla ileri
gitmedim. Yumuşacık ve bembeyaz göt yanaklarını,
kalçalarını deli gibi öpüyor, yalıyor ve yoğuruyordum.
Yarağım kazık gibiydi, ama hemen amına girmek istemiyor,
gidebildiğim kadar gitmek istiyordum. O ise inlemeye devam edip
saçlarımı okşuyordu. Parmağımı bu kez amına
sokmaya başladım. Orta parmağım kolayca içine
girmişti, amının içi fırın gibiydi. İşaret
ve yüzük parmaklarımı da beraber sokunca daha yüksek sesle inlemeye
başlamıştı. Odanın içini, "Ahh, ımm!" diye diye
inletiyordu. Parmaklarımı yarak gibi kullanıyor, hızlı
hızlı sokup çıkarıyordum. "Ahh, aay, ımm!" diye çıldıracakmış
gibi inlerken, beni de daha çok azdırıyordu.
O anda kapı çalındı. Küçük kızı gelmiş, "Anne,
anne?" diye kapıyı yumrukluyordu. Ben parmaklamaya devam ediyordum. "Yapma,
kızım geldi, sonra yaparsın, kapıyı açayım!"
dedi. Ben ise, "Bırak şimdi kızını, kapıyı
açmayız, o da yukarı çıkar birazdan!" dedim. Kızının
kapıyı çalmasından tedirgin olmuştu ve bu nedenle kendini
kasıyordu. Amcığı, amında çalışan
parmaklarımı bir mengene gibi sıkıyor, göt deliği bir
açılıp bir kapanıyordu. Gerginlikten yumuşacık
kalçaları ve göt yanakları sertleşmişti. "Aşkım rahat
ol, utanma. Biz ayıp bir şey yapmıyoruz. Hem zaten birazdan
gider kapı açılmadığı için!" dedim.
Gerçekten de biraz sonra büyük kızı Özge'nin sesini duyduk. Küçük
kardeşini zorla yukarı çıkarmaya çalışıyor, ona,
"Hadi gel, sonra gelirsin. Annem meşgul şu an. Gel hadi!" diyordu.
Evet, annesi gerçekten çok meşguldü. Özge'nin kardeşine neden böyle söylediğini
anlıyordum ve dün gece dudaklarını ısırırken,
aslında annesinin yerinde olmak istediğini biliyordum.
Kızlar kapının önünde konuşurlarken, ben annelerinin amında
dilimle çalışmaya ve amına parmaklarımı sokmaya devam
ediyordum. Ve sonunda kızlar yukarı çıkınca, anneleri
rahatlamış, eskisi gibi inlemeye devam ediyordu. Dizlerim
ağrımıştı ve artık amına girmek için
yanıp tutuşuyordum. Doğruldum, yarağımı
sıvazladım ve amına yavaşça soktum. Amının içi
kaygandı, kalçalarından sıkıca tutarak pompalamaya
başladım. Srekli inliyor, "Ahh, ımm, ohh!" diye diye beni
azdırıyordu. Ben hızlandıkça kasıklarım
kalçalarına daha şiddetle çarpıyor ve daha çok ses çıkarıyordu.
Omuzları karyolanın demirlerine çarpıyor, başını
ise ancak sağa sola çevirebiliyordu. Elleriyle karyola demirlerine
sıkıca tutunmuş destek almaya çalışıyordu. Ben
gittikçe hızlandım. İnanılmaz zevk alıyordum. Karyola
şiddetle sallanıyor, gacır gucur sesler çıkarıyordu.
Göt yanakları kasıklarım çarptıkça titriyordu.
Boşalmaya yaklaştıkça hızlandım ve daha çok
abandım. Ve en sonunda tıpkı dün geceki gibi beynimden ayak uçlarıma
kadar zevk dalgası vücudumu sardı. Döllerimi amına
akıttım. Ama amında gidip gelmeye devam ettim. Karımı
sikmek bana çok büyük zevk veriyordu. Amından çıktım. Döllerim
kasıklarından bacaklarına akıyordu. "Başına
dikkat et!" diyerek yavaşça onu geriye çektim. Omuzlarını
tutuyordu, "Kemiklerim ağrıdı!" dedi. Üzerini toparlayıp,
külotunu giyindi. Bir şey demeden içeriye geçti.
Bense aldığım
zevkten dolayı çok mutluydum. Yatağın üzerine uzandım.
Kalkık olan yarağım tavana doğru bakıyordu halen.
Biraz sonra geldi ve "Yıkanmayacak mısın?" diye sordu.
Kalkıp banyoya girdim. O daha soyunmamıştı, "Hadi sen de
gel!" dedim. Biraz sonra o da çıplak halde duşa kabinin içine girdi.
Beraber yıkanmaya başladık. Birbirimizi sabunlarken benim sikim
yeniden kalkmaya başlamıştı. Büyük ve sarkık memeleri
beni inanılmaz tahrik ediyordu. Suyun altında hafifçe eğilip
memelerini emmeye ve ısırmaya başladım. Ellerimle
yoğurdukça, "Ne yapıyorsun, çocuklar yine gelirler şimdi.
Akşam yaparsın!" diyordu. Sürekli çocuklarına yakalanma korkusu
yaşıyordu. Ona, "Rahat ol, bırak kendini!" dedim, ama o
konuşmaya devam ediyordu.
O konuşurken yüzünü duvara çevirdim ve "Duvara tutun! Sıkıca tutun!"
dedim. Dediğimi yapıp duvara tutunmuştu, ki ne olduğunu
anlayamadan götünü iki yana açtım ve arkadan amına
yarağımı soktum. Bu şekilde sikmeye başladım.
Pompaladıkça koca memeleri ve göt yanakları sallanıp duruyordu.
Suyun sesi inlemelerini bastırıyordu. Ama suyun altında
kalçalarına çarpan kasıklarımdan daha şiddetli sesler
geliyordu. Uçları beyazlamaya başlamış saçlarını
bir elimle sıkıca tuttum, diğer elimle de alttan memesini
tutmuştum. Dizlerimi bükerek amına giriyor, sonra doğrularak
amından çıkıyordum. Bu şekilde fazla dayanamadım ve
amına boşaldım. Vücudumda ne kadar döl varsa hepsini
karımın amına boşaltmıştım.
Amından çıkınca yıkanmaya devam ettik. Ona, "Mutlu musun?
Zevk alıyor musun?" diye sorunca, "Evet, ama çocuklara yakalanmayalım
ne olur!" dedi. "Sen merak etme, daha ne sikişler
yaşayacağız!" dedim ve onu dudaklarından öptüm. Banyodan
çıkmış, üzerimizi giyinmiştik ki, bir süre sonra kapı
tekrar çalındı. Açınca küçük kızını gördüm. "Anne, anne?" diye içeri koştu
ve annesini görünce hemen sarıldı...
Akşam üzeri annemlere çıktık ve onun elini öptük. Babam
dışardaydı. Kızlarsa aşağıda
kalmışlardı. Karım mutfağa gidip çay hazırlarken,
annem kulağıma eğildi, "Aferin oğlum, gece karını
nasıl bağırttığını duydum. Artık bir
erkek torun verir bize!" diyerek güldü. Annemin bu sözlerine hem
kızmış hem de sevinmiştim. Acaba sesleri babam da
duymuş muydu? Yine de bilmezlikten gelerek, "Ne sesleri?" dedim.
"Oğlum, bırak şimdi. Karını nasıl
bağırttığını duydum. Bütün gece inlettin
kadını!" dedi gülerek. "Babamla bizi mi dinlediniz?" diye sorunca, "Yok
oğlum, baban horlaya horlaya yattı bütün gece. Ben dinledim.
Oğlumun gerdek gecesi öylece yatamazdım ya!" dedi.
Anlaşılan annem bütün gece bizi dinlemiş, tahrik olmuştu ve
sabaha karşı da babamla sikişmişti. Babamın gece yaşananlardan
habersiz olması hoşuma gitti. Öbür türlü ben karımı
sikerken onun beni dinlemesi çok tuhaf olurdu. Annem bu konuyu
kapatacakmış gibi değildi, "Nasıl yavrum, karın seni
memnun ediyor mu? İyi kadındır, sana iyi karılık yapar!"
dedi. Bu konuşmaları beni kızdırmaya
başlamıştı. Ben de sonunda dayanamadım ve "Sizin
odadan sabahın altısında tak tuk sesler geliyordu. Onlar neydi
öyle? Uykumu kaçırdı!" deyince, annem yüzünü öbür tarafa çevirdi.
Kıpkırmızı olmuştu. Bir daha da bu konudan bahsetmedi.
Akşam kızlar evdeydi. Karım güzel bir yemek
yapmıştı. Gece olunca odamıza çekildik. Kızlar arka
odada yatıyorlardı. Karım odaya girince hemen
soyunmasını istedim. Yatağa sırt üstü uzandırdım
ve üzerine çıktım. Daha amına girmeden, "Ne olur yavaş ol,
çocuklar uyanmasın!" dedi. "Sen merak etme!" dedim. Amının
içinde yavaş yavaş gidip gelmeye başlamış, memelerini
öpüyor ve emiyordum. O da başımı okşuyor,
kollarını sırtımda dolaştırıyordu. Dün
geceki tutukluğu gidiyordu yani. Ben de böyle olmasını istiyordum
zaten. Kesik kesik inliyordu, etli dudaklarını öpüyor, dondurma gibi emiyordum.
Amının içinde yavaşça gidip geldiğim için boşalmam
uzun sürdü. Sonunda karımın vücudunun üzerine kendimi
bıraktım. Karım sürekli boynumu, yüzümü öpüyordu. Döllerimi akıtmıştım
yine amına. Amından çıkıp yanına uzandım,
saçlarını okşuyor, kokluyordum. Ona, "Annem bir erkek torun
bekliyor senden!" dedim. "Ben de çok istiyorum. Dua ediyorum sürekli!" dedi.
Sonra da başını göğsüme dayayarak uyudu. Ben de uyumak
üzereydim ki, yatak odasının kapısının önünden hafif
birtakım sesler geldi. O yöne bakınca buzlu camın arkasında
bir gölge gördüm. Banyonun ışığı cama vuruyordu. Özge
bizi dinliyordu anlaşılan. Karım ise uyumaya devam ediyordu. Uyanmadığına
göre uykusu ağırdı demek ki.
Uykum kaçmıştı. Karımı uyandırmadan kalktım.
Kapıyı açıp salona geçtim. Salonun pencereyi açtım ve bir sigara yaktım. Serin
hava beni kendime getirmişti. Sigaramı bitirip pencereden dışarı
attım. Banyoya gidecekken kızların odasına bakmak geldi
içimden. Odaları koridorun sonundaydı. Yavaşça ilerledim.
Kapı hafif aralıktı. İki kız içerde uyuyordu. Ranzada
altlı üstlü yatıyorlardı. Özge altta, yüzü duvara dönük olarak
yatıyordu. O sırada yatakta sırt üstü döndü ve sağ
bacağını kendine doğru çekince geceliği
kalçalarına kadar açıldı. Bembeyaz ve dolgun kalçası sokak
lambasının içeri vuran ışığında göz
alıcıydı. Geceliğinin altında iki tane tümsek gibi
duran memeleri nefes alıp verdikçe bir inip bir çıkıyordu.
İnce geceliğinin altında meme uçları belli oluyordu.
Özge liseyi bitirmiş, ev kızıydı. Orta boylu, yeşil
gözlü, dolgun vücutlu bir kızdı. Annesi gibi türbanlıydı.
Giydiği uzun ve bol eteklerinin altında meğer bir hazine
taşıdığını görüyordum şimdi. Sikim
kazık gibi oldu bir anda. Üzerimde sadece külot vardı. Orada ne kadar
kaldığımı bilmiyorum. Özge'nin başını bana
doğru çevirip baktığını görünce çok tedirgin oldum.
Yatakta durmuş bana bakıyor, ben de bir elimle kapının
kanadına yaslanmış ona bakıyordum. Ne tepki vereceğini
merak ediyordum. Ama o hiç sesini çıkarmadan öylece bana bakmaya devam
etmişti. Kalçasının meydanda olduğunu o da biliyor, ama
kapatmak için bir şey yapmıyordu. Benden hoşlanıyordu ve
ben de onu sikmek için yanıyordum.
Sessizce çekildim ve salona geçtim. Banyoya girdim. Çişimi yapıp
çıktığım zaman Özge'yi banyo kapısının
önünde gördüm. Üzerindeki ince, beyaz geceliği içini gösteriyordu.
Sarı saçları omuzlarına dökülüyordu. Meme uçları belliydi,
altındaki beyaz külotu görünüyordu. Güneş görmemiş vücudu pamuk
gibi beyazdı. Külotumun içinde kendini belli eden yarağıma
bakıyordu o anda. Dayanamadım ve elinden tutup onu mutfağa götürdüm.
Hiç tepki vermiyordu.
Mutfağa girince kapıyı aralık bırakacak kadar
kapadım. Ardından geceliğinin yakasını açarak
memelerine yumuldum. Onları emiyor, öpüyordum. Özge başımı
tutmuş okşuyordu. Memeleri büyük ve dolgundu, annesininki gibi
sarkık değildi. Onları emdikçe Özge'den kısık
kısık inlemeler gelmeye başlamış, yüzümü,
yanaklarımı sıkıyordu. Onu hemen domaltıp sikmek için
neler vermezdim! Dizlerimin üzerine çöküp geceliğini yukarı
sıyırdım. Külotunu da aşağı
sıyırınca karşımda diri ve etli
amcığını buldum. Amı biraz kıllıydı. Am
dudaklarını emmeye başlamamla birlikte Özge'nin nefes
alışverişleri hızlandı. Elleriyle
başımı mengene gibi sıkıyordu. Ellerimle her iki
memesini hamur gibi yoğuruyor, sıkıyordum. Dilim
amının içindeydi, amı sulanmıştı. Ses çıkmasın
diye çok uğraşıyorduk ikimiz de. Özge nefesi kesilecekmiş
gibiydi, derin derin hırıltılar geliyordu ağzından.
Vücudunun zangır zangır titrediğini hissediyordum. Dilim amının
içinde, ellerim kalçalarını, bacaklarını okşarken
inanılmaz zevk alıyordum. Kalçalarında ve bacaklarında
alınmamış tüyler vardı. Okşarken pütür pütür elime geliyordu.
Duvara dayamış, ayakta dururken onu boşaltmıştım.
Bakire olduğu için onu sikemiyor, amına parmaklarımı dahi
sokamıyordum. Oysa içine girmeyi çok istiyordum. Ayağa kalktım.
Özge ter içinde kalmıştı. Yanaklarında, göğsünde
boncuk boncuk terler vardı. Dudaklarından öpmeye başladım. Bir
elimle de götünü avuçlamış, sıkıyor, yoğuruyordum.
Dudaktan öpüşme konusunda bilgisi ve tecrübesi yoktu. Nasıl olsun ki?
Kimle ve nezaman edinebilirdi bu tecrübeyi? Dudaklarının üzerinde ve
yanaklarında hafif tüyler vardı. Öptüğüm, emdiğim zaman
dudaklarıma batıyorlardı.
Külotumun içinde kazık gibi olan sikim vücuduna değiyordu. Derken
külotumu indirdim. Elini tutup sikime dokundurdum. Korkmuş gibiydi, elini
geri çekmek istedi, ama ben elini sıkıca tutup
yarağımı ellemesini istiyordum. Yavaş yavaş dokunmaya
başladı, bir bebek gibi okşuyordu. İnce ve narin
parmaklarını yarağımda hissetmek beni azgınlığın
doruğuna taşımıştı. Kendime hakim olmakta
zorlanıyordum. Göt yanaklarında dolaşan sağ elimin orta
parmağını yavaş yavaş göt deliğine
yaklaştırdım. Parmağım deliğin ağzına
gelmişti. Deliğin ağzındaki sert ve sık
kılları hissettim.
Ayakta memelerine yumulmuştum o da benim yarağımı iki
eliyle okşuyordu. Sağ elim götünde dolaşırken, sol elimle
de kalçalarını avuçluyordum. Orta parmağımı yavaş
yavaş göt deliğine sokmaya başladım. Parmağım ilk
boğumuna kadar göt deliğine girince, Özge, "Hıhh!" diye bir ses
çıkardı ve nefesi kesilir gibi oldu. Ama bana yapmamam, durmam için
bir şey söylemiyordu. Ben de bundan cesaret aldığımdan, parmağımı
götüne yavaşça sokmaya devam ettim. Göt deliğinin içindeki
parmağım zonkluyordu. Dar delik parmağımı vakum gibi
sıkıyordu, ama yavaş yavaş parmağımı daha
derinlere sokmayı başarmıştım. Derken
parmağım köküne kadar içine girmişti. Özge, "Hığh,
hığh!" diye diye nefes alıp veriyor, kendini kasıyordu.
Memelerinin uçları sertleşmişti, göt yanaklarını
sıkıyor, gözleri kaymış bir şekilde tavana bakıyordu.
Bu arada yarağımı tutmayı bırakmış,
kollarıyla sırtıma sıkıca tutunmuştu.
Parmağımı götüne sokup çıkardıkça, o da
sırtıma daha fazla bastırıyor, tırnakları sanki
etimi delecekmiş gibi oluyordu. O anda diğer elimi de amına
attım ve am dudaklarını parmak uçlarımla sıkmaya
başladım. Parmaklarımı içine sokamasam da,
dışından amını ovalıyordum. Ayakta
parmaklarımla sikiyordum onu. Özge ise parmak uçlarında
doğruluyor, hırıltılar çıkartarak, nefesi
kesilecekmiş gibi soluk alıp veriyordu.
Sırtımda gezinen ellerinde gücün tükendiğini hissettim. Kollarını iki yana
sarkıttı bir anda. Göt deliğindeki parmağımı
yavaşça çıkarttım. Parmağım ağrıyordu. Delik
mengene gibi sıkmıştı parmağımı. Onu
yavaşça kendimden uzaklaştırdım, ama ellerimle tutmaya
devam ediyordum. Bir dakika kadar sonra kendine gelir gibi oldu. Nefes
alış verişleri düzeldi. Gözlerimin içine baygın baygın
bakıyordu. Hiçbir şey demeden yerdeki külotunu alıp giyindi. Saçını
başını toparlayıp gitti.
Ben de külotumu giyindim ve banyoya girdim, ellerimi
iyice yıkadım. Yarağımdan sıvılar geliyordu, neredeyse
boşalacaktım. Sabaha kadar bekleyemezdim, banyoda 31 çekmeye başladım.
Elime bir miktar tuvalet kağıdı aldım. Kısa bir sürede
boşaldım ve döllerimi tuvalet kağıdına
akıttım. Banyonun zeminine, duvarına attırmak istemiyordum.
Karım, yada kızlardan biri anlamasın diye, döl dolu tuvalet
kağıdını klozete atıp sifonu çektim.
Yatak odasına girdiğimde, karım bıraktığım gibi uyumaya devam ediyordu...
[Osman]
Ah Bu Töreler Seks Hikayesi!
Tüm Bölümleri
|