Ah Bu Töreler Seks Hikayesi! (5) (Osman 30 Y., Konya)
Aradan birkaç gün geçmişti.
Özge ile beraber işe gidip gelmeye devam ediyordum. Bana karşı
takındığı soğuk ve mesafeli tavrı
bırakmış yeniden sıcak ve ilgili davranıyordu. Aramızdaki
bu ilişkinin annesi tarafından öğrenilmesinden korktuğum
için evin içinde birbirimize çok resmi davranıyorduk. Karımla birkaç
gündür sikişmemiştim. İlk başlardaki
azgınlığım ve isteğim şimdi yoktu. Ama
karımın bundan şikayeti yoktu. Her gece çıplak göğsüme
başını koyup uyuyordu.
Haftasonu karımı ve kızları alıp gezmeye
çıktım. Karım böyle şeylere alışık
değildi. Amcaoğluyla evliliğinde hep kapı arkasında
kalmış, gezi, tatil gibi şeyleri bilmeyen biriydi. Şimdiyse
daha ilk haftadan başka bir hayata merhaba demişti. Bundan en fazla
kızlar faydalanıyordu. Beraber Lunaparka gittik. Yemek yedik. Karımın
çekingen halini atmasını istiyordum. Kızlarının
neşeli halini görünce, "Kızlarım sayende biraz neşelendi.
Önceden böyle şeyleri bilmezlerdi. Bir de babaları ölünce iyice
içlerine kapanmışlardı!" dedi. O sırada kol kola
yürüyorduk. Üzerindeki uzun siyah pardesünün altındaki tombul memeleri
koluma değdikçe sikimin sertleştiğini hissettim.
Ardından bir alışveriş merkezine gittik. Kızlara ve karıma
birşeyler almak istiyordum. Önce kızlara istedikleri giysilerden aldım.
Epey birşeyler beğendiler. Karım kızlarına sürekli
çıkışıyordu bu kadar çok şey istedikleri için. Hatta
bir ara, "Babanıza karşı saygılı olun!" dedi.
Kızlarının bana 'Baba' demelerini istiyordu. Bu çok hoşuma
gitmişti. Karım bana karşı büyük bir sevgi besliyordu. Her
ne kadar kızını siksem de karımın yeri
başkaydı.
Daha sonra karım için bir mağazaya girdik. Ona güzel ve seksi
şeyler almak istiyordum. Birkaç etek, gömlek, bluz aldım.
Başına örtmesi için renkli, şık türbanlardan aldım ve
son olarak bir ayakkabı mağazasından iki çift yüksek topuklu
ayakkabı. Karım bunlarla yürümekte zorlanıyordu, ama ben, "Alışırsın!"
dedim. Özge ve Esra'yı unutmamış, onlara da birşeyler
almıştık.
Akşam eve gelince karımdan aldığım giysilerden
giymesini istedim. Koyu krem renkli eteği giyince çok güzel oldu. Etek
kalçalarını ve götünü sıkıyordu, yürürken kalçaları
belli oluyor, götü bir sağa bir sola sallanıp duruyordu.
Ardından üzerine beyaz bir bluz giydi. Bluzun altından sutyeni belli oluyordu.
Vücuduna yapışmış gibiydi, hafif göbeğini ve
memelerini belli ediyordu, kollarını sıkıca
sarmıştı. Başına eteğiyle aynı renk
türbanını bağladı. Daha sonra aldığım
ayakkabıyı da giymesini istedim. Alışması için evin
içinde giysin istiyordum. Siyah renkli ayakkabıyı giyince boyu bir
anda uzamış ve bana çok seksi gelmişti. Özge ve Esra annelerinin
bu halini çok sevmişlerdi. Ama Özge'nin annesine kıskançlıkla ve
bana kinle baktığını görüyordum.
Gece olunca karımla yatak odamıza çekildik. Karım soyunmaya
başlamıştı ki, "Hayır, soyunma!" dedim. Onu
yatağa oturttum ve yanaklarından öpmeye başladım.
Dudaklarını emiyordum. Ellerini sırtımda gezdiriyordu. Onu
yatağa uzandırdım, bluzunun üzerinden memelerini okşamaya
başladım, elimi bluzun altından içeri sokup karnını,
göbeğini okşuyordum. Bluzunu iyice yukarı sıyırınca
sutyeni açığa çıktı. Memelerini öpüyor, emiyordum. Dilim
göbeğinde, karnında dolaştıkça karım gıdıklanıyor
gibiydi. Başımı okşuyordu. Elimi sırtının
altından soktum ve altta kalan sutyeninin kopçasını açtım.
Sutyeni çekip çıkarınca memeleri ortaya çıktı, bir anda
uçlarını emmeye başladım. Dilim meme uçlarına
değdikçe, karım hafif hafif inliyordu. Elimi eteğinin içinde
soktum. Kalçalarını avuçlayıp, sıkmaya
başlamıştım, elimi yavaş yavaş
kasıklarına yaklaştırdıkça, karımın
inlemeleri çoğaldı.
Bu kez içine paçalı külot giymemişti. Kendisine fantezi
çamaşırlarından almak istemiştim bugün, ama
yanımızda kızlar vardı. Külotun üzerinden amına
baskı yapıyor, parmağımı içine sokuyordum. Karım
başını sağa sola çevirip duruyordu bu ara, gözleri
kapalı hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. Külotun
kenarlarından tutarak aşağı sıyırdım,
dizlerine kadar indirip elimi amına attım. Evlendikten sonra amını
traş etmemişti, bir haftalık kıllar amını
okşadıkça elime batıyordu. Kalçalarındaki tüyleri de elime
geliyordu aynı zamanda. Ama bütün bunlar benim
azgınlığımı azaltmıyordu. Parmaklarımı
amına sokup yarak gibi kullanmaya başladım. Parmaklarım
amına hızlı hızlı girip çıktıkça, karım
başımı iki eliyle sıkıca okşuyor, daha fazla
inliyordu. Meme uçları sertleşmiş ve şişmiş, iri
birer zeytin tanesi gibi olmuştu. Onları ısırırken
müthiş zevk alıyordum.
Şimdi memelerini emmeyi bırakmış, sadece parmaklarımla
onu sikerken sürekli inliyor, göğsü hızlı hızlı inip
kalkıyordu. Ağzının içine diğer elimin
başparmağını sokunca emmeye başladı. Parmağımı
aç bir bebeğin biberonunu emmesi gibi deli gibi emiyordu. Memelerine
yeniden yumuldum. Emdikçe meme uçları şişiyordu, karım artık
delirmiş gibiydi; ağzının içindeki parmağımı
vakum gibi çekiyordu, amındaki parmaklarım vıcık
vıcık olmuştu, inlemeleri, nefes alışları
çoğaldı. Ve sonunda kendinden geçip bayılır gibi
olduğu zaman boşaldığını anladım. Bir süre
başımı karnının üzerine koyup uyudum. Karnının
içindeki guruldamaları duyabiliyordum. Başımı sürekli okşuyordu.
Hafifçe doğruldum. Yüzüne baktığım zaman
aldığı zevkten mi, yoksa mutluluktan mı bilmiyorum,
gözlerinin kenarlarından yaşlar süzülüyordu. Onları emdim. Hafif
tuzlu gözyaşları tüylü yanaklarından akıyordu.
Dudaklarını emmeye ve öpmeye başladım.
Bu süre boyunca ne gariptir ki, yarağımda bir hareket olmamış
ve kalkmamıştı. Üzerimdekileri çıkarıp çıplak
kaldım. Karımın başındaki türbanını
açtım, saçlarını kokluyor, okşuyordum. Karımın
gözlerinde bana olan aşkını görebiliyordum. Karım o
sırada inik yarağımı görünce, "Senin hoşuna gitmedi mi
yoksa?" dedi. "Hayır, çok sevdim, ama nedendir bilmiyorum
yarağım kalkmadı!" dedim.
Karım yatakta hafifçe doğrularak başını
yarağımın kenarına getirdi ve ben bir şey demeden
ağzını açıp yarağımı emmeye
başladı. Dudaklarıyla yoğun bir şekilde emdikçe
yarağım sertleşmeye başladı. Ucuna dili değdikçe
çok hoşuma gidiyordu. O sırada ben de elimle eteğinin
altından götünün yanaklarını, kalçalarını
okşuyordum. Elim götünün arasında dolaştıkça aklıma
Özge'nin (Annemi götünden sikiyor musun?) sorusu geliyordu. Aslında çok
istediğim bir şeydi bu. Ama karımın vereceği tepkiden
çekiniyordum. Biraz daha sabretmem gerekiyordu.
Kafamda bunları düşünürken karım yarağımı
iştahla emmeye, yalamaya devam ediyordu ve yarağım
sertleşmiş ve kalkmıştı. Artık amına girmek
için tutuşuyordum. Başını tutup çektim ve yatağa
sırt üstü uzandırdım. Külotu dizlerinden ayağına
inmişti, onu çabucak çıkardım. Eteğinin düğmesini ve
fermuarını alttan açtım ve bacaklarından
çıkardım. Dizlerine kadar gelen ten rengi çorabı ve
ayağında topukluları vardı halen. Onları çıkarmak
istemiyor, ayağında topuklu varken sikmek istiyordum.
Belinin altına yastık koyarak bacaklarını omzuma
attım. Yarağımı amına tek hamlede sokup, belini
tutarak amında gidip gelmeye başladım. Gittikçe hızlanmaya
başladım ve kasıklarıma çarpan kalçalarından sesler
yükselmeye başladı. Terli vücutlarımız birbirine
değdikçe çıkan sesler odada yankılanıyordu. Karım da
sallanan memelerini iki eliyle tutmuş, gözlerini kapatmış
inliyordu. Bense amında çalışmaya devam ediyordum.
Başımın her iki yanında tavana dikilmiş bacakları
omuzlarıma çarpıyordu, topuklu ayakkabı takıntım
vardı ve şimdi bunu gerçekleştiriyordum.
Bacaklarını omuzlarımdan alıp ileriye doğru ittim. Bu
şekilde gidip gelmeye başladım. Yarağım oldukça
sulanmış amına girip çıkarken sesler çıkarıyordu.
Ancak bu pozisyonda da istediğim zevki alamıyordum. Amından
çıktım; yatakta sırt üstü yatmaya devam ederken
bacaklarını havaya kaldırarak kendine doğru çekmesini
istedim. Karımın vücudu lastikten yapılmış gibi
altımda iki büklüm oldu, onu kendime doğru çekerek götünü iyice
havaya kaldırdım. Elleriyle belinden tutmuş, topuklu
ayakkabıları başının üzerinde başıyla
aynı hizaya gelmişti.
Amı bir şeftali gibiydi, sanki ikiye yarılmıştı.
Ellerimle yataktan destek aldım, ayakuçlarıma basıyordum,
şınav çekiyormuş gibiydim sanki. Yarağımı
yavaş yavaş amına soktum ve aynen şınav çekiyor gibi
karımın üzerinde eğilip kalkmaya başladım. Karım
altımda sürekli inliyordu. Önce yavaş yavaş girip çıkarken
giderek hızlandım. Her yarak darbemde karım alta doğru
düşüyor, ardından tekrar kalkıyordu. Sanki belinin altında
bir yay varmış gibiydi. "Ah, yavaş, çocuklar, ah, ımm,
çocuklar uyanacak, uh!" diye diye yine çocukların duymasını dert
edinmişti. Altımda sikilirken kafası çocuklarındaydı.
Karımın bu sözleri beni yavaşlatmak yerine
hırslandırdı ve sinirlendirdi. Bu sefer daha büyük bir güçle
amına girip çıkmaya başladım. İnlemeleri daha yüksek
sesle çıkıyordu şimdi. Ancak bu pozisyonda çok enerji
harcıyordum. Artık daha fazla devam edecek mecalim
kalmamıştı. Daha da hızlanıp bir anda amına
patladım. Bir süre daha amına girip çıktım.
Yarağımı çıkardığım zaman döllerim
kasıklarına, yatağa akıyordu. Karımı tutup
doğrulttum. Belini, omuzlarını tutuyordu. Yarağım
amının suları ve döllerimle kaplıydı. "Ah, belimi
kırdın, ay, çocuklar uyanmamıştır umarım!"
diyordu. Sırt üstü uzanıp ellerimi başımın altına
koydum. Bir süre sonra ayağındaki ayakkabıları ve
çoraplarını çıkardı. Geceliğini ve külotunu giyinip
göğsüme uzandı. Göğsümü öperken, "İyi ki varsın. Seni
çok seviyorum!" dedi. Ona sarıldım. Bir süre sonra ikimiz de uykuya
dalmıştık.
Ertesi gün işyerinde, akşam elemanlar çıkınca, ben yine
Özge ile yalnız kaldım. Aradan zaman geçmiş, ama onu yeniden
sikmemiştim. Özge bu duruma sitem ediyor gibiydi. Hele dün annesine
hediyeler, elbiseler almam onu çok kızdırmıştı. Bütün
gün bana surat yapmıştı.
Dükkanın kapısını içeriden kilitledim. Yanına geldim,
bana yüz vermiyordu. "Hadi içeri gel!" dedim, ama oralı olmuyordu. Bütün
ricalarımı geri çevirince, mecburen onu kolundan tutup
kaldırdım ve yazıhaneme soktum. Bir anda dudaklarına
yumuldum. Özge direnir gibi oldu, ama sonunda yelkenleri suya indirdi. Ayakta
durmuş adeta dudaklarını kanatırcasına emiyordum.
Annesinin yerine kızını sikmek için yanıyordum. Ellerimi
memelerinde, kalçalarında gezdirdim. Yarağım kazık gibi
oldu. Götünü avuçlayıp bastırdım. Özge inlemeye başladı.
Eteğinin içine elimi sokup kalçalarını, götünü avuçladım.
Derken bir sürprizle karşılaştım. Özge içine tanga külot
giymişti. Çok şaşırdım, "Sen böyle şeyler giyer
miydin?" dedim. Gözlerime bakıp, "Senin için giyiniyorum, ama sen
farkında değilsin!" dedi. Ellerim göt yanaklarında,
dudaklarını, dilini deli gibi emerken artık daha fazla
bekleyemeyeceğimi anladım. Soyundum ve çıplak kaldım.
Onu masaya domalttım, eteğini yukarı sıyırıp,
tangasını çıkartmadan kenara çekip, yarağımı
götüne sokmaya başladım. Göt deliği geçen sefer olduğu gibi
dar değildi ve daha rahat girmişti yarağım.
Yarağım yarısına kadar girmişti ve Özge, "Ahh,
ımm, ahh, uhh!" sesleri çıkartmaya başlamış,
başını sağa sola sallıyordu. Gittikçe
hızlandım. Özge geçen sefer acı çekerken, şimdi müthiş
zevk alıyordu. Onunla beraber ben de zevkin doruklarındaydım.
Kalçalarından sıkıca tutmuştum, Özge götünü
yarağıma doğru bastırıyordu. Yarağımın
göt deliğine gittikçe daha çok girdiğini görüyordum. Özgenin götü
neredeyse yarağımı köküne kadar alacaktı. Yazıhanenin
içi zevkten çıkardığımız seslerle dolmuştu. O
esnada telefonum çaldı. Telefon masanın üzerindeydi ve karım
arıyordu. Cevap vermedim. Çalan telefon Özge'yi
telaşlandırmıştı.
Biraz sonra telefon tekrar çaldı. Çalan telefon sinirimi bozmuştu.
Özge'de, "Gidelim artık, sonra yaparız!" demeye
başlamıştı. Asabım bozuldu. Götünden
yarağımı çıkarınca, yine geçen seferdeki gibi bir 'Zort'
sesi geldi Özge'nin götünden. Mendille yarağımı sildim. Bu
işin bukadarla kalmasını istemiyordum. Özge'yi önümde
omuzlarından bastırarak çömelttim. Yarağımla kafası
aynı hizaya gelince, ben birşey demeden Özge yarağımı
ağzına aldı. Attığı dil darbeleri beni havalara
uçuruyordu. Başını sıkıca tuttum, sanki
ağzının içinde ikinci bir am varmış gibiydi. Özge
başını ileri geri oynatarak yarağımı emdikçe
boşalmaya yaklaşmıştım. Başını arkadan
sıkıca tuttum ve yarağımı ağzının
derinliklerine sokmaya başladım. Sanki ağzını sikiyor
gibiydim. Yarağım köküne kadar boğazına girip
çıktıkça Özge kendini kurtarmaya çalışıyordu ama nafile.
Kasıklarım Özge'nin yüzünde patlıyordu. Dişleri
yarağıma değdikçe acı çekiyordum ama bu bana engel olmuyordu.
En sonunda deli gibi ağzının içine patladım. Döllerim ağzının içini doldurmuş, dudaklarının kenarından akıyordu. Çenesine, türbanına
bulaşmıştı. Yarağımı yavaşça çıkarınca Özge öğürmeye başladı. Yerden kalkarak lavaboya koştu. İçerde kustuğunu duyuyordum. O sırada ben
de yarağımı mendille temizledim ve giyindim. Özge içeri girince sinirle gelip suratıma okkalı bir tokat attı. Bense hiç cevap veya karşılık vermedim.
Hiç bir şey demeden üzerini toparladı, eşyalarını aldı. Beraber arabaya binip evin yolunu tuttuk. Arabada kendisine, "O tangayı nereden aldın?" diye sordum. Soruma anca birkaç dakika sonra
cevap verip, "Annemin! Babam almıştı ona!" deyince çok şaşırdım...
[Osman]
Ah Bu Töreler Seks Hikayesi!
Tüm Bölümleri
|