Ah Bu Töreler Seks Hikayesi 33. Bölüm! (Osman 30 Y., Konya / Türkiye)
Kafamda, acaba Sedat’ın evine karı
attığımı Aysel nerden biliyor düşüncesiyle Aysel’in
evine vardım. Aysel beni içeriye aldığında, odada Sedat’ın
alt komşusu Emine’yi görünce kafam daha bir karıştı. Emine’nin
ne işi vardı orda diye düşünmeye başlamıştım
ki, Emine gözleri yaşlı bir halde, Aysel’le yarım kalmış
konuşmasına devam etti, “İşte böyle hocam, Hacer
kocama anlatmakla tehdit ediyor. Elini ayağını öpeyim hocam bu
işi hallet. Bir büyü yap, veya ne bileyim bir muska falan yaz, ne olursun!”
dedi ve kolunda takılı bileziklerden bir burma bilezik
çıkarıp Aysel’e verdi.
Aysel Emine’nin verdiği bileziği
alıp oturduğu minderin altına koydu ve “Bu işin büyü ile,
muska ile alakası yok! Ama telaşlanma, çaresini biliyorum, meseleyi başka
türlü halledeceğiz! Tehdite karşı tehdit. Osman Hacer’le
birlikte olacak ve o esnada görüntüleri kayıt edilecek!” dedi.
Ben tüm bunları ağzım açık
dinliyordum. Aysel, “O zaman Emine hanım sen bu işi ayarla. Osman
mecburen Hacer’le beraber olacak, yoksa onun da karısı her şeyi
öğrenir!” dedi. Kadınlar kendi aralarındaki savaşta beni
birbirlerine karşı silah olarak kullanmak istiyorlardı. Aysel’in
dediği gibi mecburen kabul edecektim, yoksa ailem dağılabilirdi.
Emine’nin kaybedecek bir şeyi yoktu, ben yanacaksam diğerleri de
yansın diye düşünüyordu.
“Peki, nasıl olacak bu iş?” diye sordum. Emine, “Ben seninle Hacer’e
bir buluşma ayarlarım. Sen onu baştan çıkaracaksın.
Sen onunla ilişkiye girerken, ben de sizi kamerayla çekerim. Ondan sonra
bir daha da beni tehdit edemez!” dedi ve bir kağıt uzattı,
“Burada Hacer’in telefonu yazıyor. Onu ara. Buluşmak istediğini
söyle. Kendini tanıt, korkma seninle buluşacaktır. Çünkü senden
hoşlandığını biliyorum, bana söylemese de biliyorum
bunu. Gözüne girmek için birşeyler yap. Dedim ya senden
hoşlanıyor. O da sana karşılık verecektir. Onu Sedat
beyin evine getir. Ben daha önceden eve girip saklanırım. Siz
ilişkiye girerken de resminizi çekerim!” dedi.
Emine’nin şeytani planının parçasıydım artık.
İtiraz dahi edemedim. Aksi takdirde karımın her şeyi
duyacağı belliydi. Aysel, “Ara o zaman şimdi şu
kadını, konuş bakalım!” dediğinde, ne diyeceğimi
dahi bilmeden numarasını tuşladım. Telefon birkaç defa
çaldıktan sonra açıldı. “Alo, Hacer hanımla mı
görüşüyorum?” dedim. “Evet benim, siz kimsiniz?” dedi. “Ben telefonunuzu
Emine hanımdan aldım. Adım Osman. Emine hanımla ilgili bir
mesele için sizinle konuşmak istiyorum...” dedim.
Hacer bir süre sessiz kaldıktan sonra, “Benim konuşacak bir
şeyim yok. Onunla ne halt ettiğinizi biliyorum. Kocası
bunları hak etmiyor!” dedi. “Lütfen bir kere olsun konuşalım
sizinle. Ben tek olacağım. Emine olmayacak. Söz veriyorum. Bu durum
beni de ilgilendiriyor. Bana bir kere olsun şans verin. Lütfen,
yalvarırım!” dedim. Hacer, “Ben evli barklı namuslu bir kadınım.
Tanımadığım adamlarla buluşmam!” diye kestirip atmak
istedi. Ama ben çok ısrarcı oldum, “Bana güvenin, lütfen, ben de
evliyim. Yuvamın yıkılmasını istemem. Bir hata ettim.
Sizinle konuşmam gerek...” dedim.
Hacer ısrarlarıma dayanamamıştı, sonunda, “İyi
tamam, yarın öğleden sonra buluşalım. Bakayım ne
konuşacaksınız?” dedi ve bana bir çaybahçesinin adresini ve
buluşma saatini verdi. Telefonu da pat diye kapattı. Emine’ye, “Hani
bu kadın benden hoşlanıyordu?” diye sorunca, “Merak etme, ben
doğruyu söylüyorum. Kadın telefonda konuşuyor, ne
yapmasını bekliyorsun?” dedi.
Tuhaf bir durumun içine düşmüştüm. Denize düşen yılana
sarılırdı, benimki de o hesaptı yani. Aysel, “Ben bu Hacer
hanımı bilirim, o da aynı Emine hanım gibi bana gelip
gider. İyi bir kadındır aslında. Ben kendisiyle buna benzer
başka bir konuda daha önce görüştüm, ama belli ki beni
dinlememiş, akıllanmamış. Onun için ben, Emine
hanımın bu planına destek veriyorum. Benim için bu plan
günah değildir. Akıllanmayan bu kadının
aklını başına getirin!” dedi. Emine o zaman, “Allah sizden
razı olsun hocam!” diyerek tekrar Aysel’in ayaklarına kapandı, bir
süre o şekilde ağladı. Aysel kendisini teselli etmek zorunda
kaldı.
Artık konuşacak birşey kalmamıştı. Emine’ye, “Ben
bu akşam Sedat’ın evine gider etrafı biraz toparlarım.
Anahtarı da paspasın altına koyarım, oradan alır,
içeri girersin!” dedim. Emine, “Ne yap, yap o kadını o eve getir.
Yoksa ikimiz için de kötü olur!” dedi.
Kalkmak için ayaklandım. Emine oturmaya devam ederken, Aysel de benimle
birlikte kalktı. Kapının önünde Aysel’e, “Bu ne saçma sapan
iş? Kadını kurtarmak için ben kendimi ateşe atıyorum!”
dediğimde, Aysel, “Sen asıl bu dediklerimizi yapmazsan ateşe
atacaksın kendini!” dedi. Aysel’e, “Senden bir isteğim olacak,
yarın işime yarayacak belli ki, senin şu macunlarından var
mı halen?” diye sordum. Aysel gülerek, “Var tabii, olmaz mı!” diyerek
mutfağa geçti.
Biraz sonra elinde bir kavanozla gelip, “2-3 kaşık yemen yeterli.
Fazla yersen, sikini indiremezsin sonra!” dedi kahkahayla. Ben kavanozu
alıp gidiyordum ki, “Yüzük almadan mı geldin yoksa?” deyince,
yüzüğü hatırladım. Elimi cebime atıp paketi
çıkardım ve Aysel’e uzattım. Açıp bakınca, “Vay, çok
güzelmiş, çok da yakışır parmağıma!” diyerek
yüzüğü taktı. Aysel çıkarcı bir kadındı.
Arabama atladım. Aklım karmakarışıktı. O anda
telefonum çaldı. Arayan karımdı. Akşama erken gelip
gelmeyeceğimi sorunca, Nalan ve Nurgül geldi aklıma. “Yok, ben geç
gelirim!” dediğimde, “İyi, sen bilirsin...” dedi yumuşak bir
tonla. Kapatınca Nalan’ı aradım, “Yarım saate kadar
geliyorum!” dedim. Nalan, “Tamam, bekliyoruz!” dedi heyecanla.
Onlarla tuhaf bir sikiş yaşamıştım. Üstelik
birbirleriyle kavga etmişlerdi. Daha yoğun ve heyecanlı bir
sikiş yaşamak istiyordum. Otele gelip arabadan indim. Resepsiyondaki
çocuk önce elimdeki kavanoza, sonra bana baktı, yine
sırıtıyordu. “Hoşgeldin abi! Ben ablalara serviste kusur etmedim, sen merak
etme!” dedi. “Sağ ol aslanım!” dedim bu kez. “Ne demek abi,
görevimiz!” dedi.
Nalan’ların kapısının önüne gelince hafifçe vurdum
kapıyı. Az sonra kapı yavaşça açıldı. İçeri
geçtim, kapıyı Nurgül açmış, kapının
arkasında kalmıştı. Siyah deriden mini bir etek
giymiş, üzerine de ip askılı kırmızı bir bluz
giymişti. Memelerinin çatalı görünüyor, meme uçları bluzun
içinde belli oluyordu. Yüzünde de makyaj vardı, kırmızı
parlak bir ruj sürmüştü. Nalan da o esnada banyodan çıktı. Onun
da üzerinde mini kot bir etek vardı. Eteğin önü
fermuarlıydı. Üzerinde ise beyaz dar bir tişört vardı,
içine birşey giymediğinden koca ve sarkık memeleri tamamen
belliydi. O da aynısından makyaj yapmış, ruj sürmüştü.
Elimdeki kavanozu görünce ikisi birden, “Bu ne böyle?” diye sordu. Gülerek, “Görürsünüz
biraz sonra!” dedim. Komodinin üzerinde bir şişe Viski ile üç kadeh
vardı. Çocuk servis yaptım derken bunu kastetmişti belli ki.
Viski şişesini açtım ve kadehleri doldurdum. “Alın
bakalım kızlar, biraz rahatlayalım!” dedim. İkisi de
kadehlerinden ufak yudumlar alırken, onlara, “Ne yaptınız ben
yokken?” diye sordum. Nurgül, “Uslu uslu oturduk, korkma kavga etmedik!” dedi.
“Güzel, hep böyle olun!” dedim ve viskimi yudumladım. Birer sigara
yaktık, Viskimizi içerken Nurgül’e, “Nalan’ı az çok tanıyorum,
sen kendini anlatsana!” dedim.
Nurgül, “Ne anlatayım? İki kere evlendim, üç tane çocuğum var.
Biraz hayatımı yaşamak istiyorum, onun için Nalan’a uyup buraya
geldim!” dedi. Anlaşılan pek konuşmak istemiyordu şu anda.
Viskimin kalanını bir dikişte içtim. Üzerimdekileri
çıkardım çabucak ve çırılçıplak kaldım.
Yarağım önümde sallanıyordu. Onlara, “Hadi, ikiniz birden
yalayacaksınız yarağımı, hadi başlayın!”
dedim. Önce birbirlerinin suratına baktılar bir süre. Ardından
önce Nalan, sonra Nurgül önümde dizlerinin üzerine çöktü.
Önce Nalan ağzını
açarak yarağımı yalamaya başladı. Yalarken gözleri
açık ve bendeydi. Yarağımı kökünden tutmuş, “Iğmm,
ığmm!” diye sesler çıkararak yalıyor,
taşaklarımı avuçluyordu. O sırada Nurgül Nalan’a
bakıyor, o da yarağıma, taşaklarıma dokunmaya
çalışıyordu. Nalan geçen seferkinden daha iyiydi yarak yalama
konusunda. Yarağımı boğazına kadar sokup
çıkarıyor, kafasına dil darbeleri atıyordu.
Yarağım kalkmıştı şimdiden, “Tamam, bu kadar
yeter!” diyerek yarağımı bırakmasını istedim. Bu
kez Nurgül, doktora boğazını gösteren hasta gibi ağzını
açtı. O haldeyken yarağımı ağzına soktum. Nurgül
bu konuda biraz daha tecrübesizdi. Yalarken dişleri yarağıma
sürtüyor, canımı acıtıyordu. O da aynı Nalan gibi taşaklarımı
avuçlamış, top gibi sıkıyordu. “Hişşt, yavaş
ol, daha sakin!” demek zorunda kaldım. Çok heyecanlıydı. O
sırada Nalan elini tişörtün altından memelerine atmış
onları okşuyordu.
Elli yaşından fazla iki kadın önümde diz çökmüş,
yarağımı yalamak için birbiriyle mücadele ediyordu. Kendilerini
bana siktirmek için, Ankara’dan onca yolu gelmişlerdi. Benim de görevim
onları en iyi şekilde sikerek evlerine göndermekti o zaman.
Yarağım patlayacak gibiydi şimdi. Her iki kadının
parlak kırmızı ruj lekesiyle kırmızı bir hal almıştı
yarağım. Aynı zamanda yarağımın
sıvıları ve kendi tükürükleri, ikisinin de
ağzının kenarlarından akıyordu.
“Tamam, hadi kalkın bakalım!” dedim bu kez. Ben yatağa geçince,
onlar da yanıma uzandı. Nurgül’ün ip askılı bluzunu
sıyırmaya çalışırken yırtıldı.
Memelerine yumuldum. Nurgül inlemeye başlamıştı bile. Nalan
arkamda kalmıştı, sırtımı, omuzlarımı
öpüyordu. Nurgül’ün koyu kahverengi meme uçlarını emdikçe
şiştiler, dilimi ucunda gezdiriyor, küçük küçük
ısırıyordum. Nurgül, “Oğhh, ığmm!” diyerek
saçlarımı çekiyor, inliyordu devamlı. Diğer taraftan elimi
eteğinin içine soktum. Minik eteğin içine külot giymemişti. Elim
kasıklarında gezerken, Nurgül adeta çığlık
atıyordu.
Parmak uçlarımla am dudaklarını sıkmaya, ellemeye
başladım. Nurgül kendini kaybetmiş gibiydi sanki.
Ağzım memelerinde iken, orta parmağımı amına
sokup çıkarmaya başladım. Amı çoktan
ıslanmıştı, parmağım içine kolayca girip
çıkıyordu. Memelerini emdikçe emesim geliyordu. Bir süre daha devam
ettim memelerini emmeye, ama biraz da amını yalamak istiyordum. O
zaman kavanoz aklıma geldi. Yataktan kalkıp viskinin yanına
koyduğum kavanozu aldım, “Hanımlar, soyunabilirsiniz, öyle
durmayın!” dedim.
İkisi de soyunmaya başladı. Zaten ikisinin de üzerinde elbise
niyetine bir şey yoktu, hemencecik çıplak kaldılar. Kavanozu
açınca içinden şekerli, hoş bir koku yayıldı.
Kaşık aradım ama yoktu. O zaman kavanozu hafifçe eğerek
Nurgül’ün amının üzerine bir miktar döktüm. Nalan, “Bana dökmüyor
musun?” diye sorunca, “Biraz sonra!” dedim. Nurgül’ün kuvvet macunu
dökülmüş amını iştahla emmeye, yalamaya başladım.
Nurgül şimdi daha fazla inliyordu. Macunun tadı çok hoşuma
gittiğinden, Nurgül’ün kasıklarındaki, amındaki macunun
hepsini emdim, yuttum. Nurgül’ün etli amı vıcık vıcık
olmuştu, Nurgül sırt üstü uzanmış, bacakları iki yana
iyice açık, inledikçe inler bir haldeydi. Onu o şekilde
bıraktım, sıra Nalan’a gelmişti.
Nalan’ın kılsız amının üzerine de bir miktar macun
döktüm. Onun amını da bu şekilde yalamaya başladım.
Şimdi inleme sırası Nalan’a gelmişti. Bu sırada Nurgül
de boş durmamış, Nalan’ın memelerini emmeye
başlamıştı. Bir taraftan da kendi amını
ovalıyordu. Nalan yatakta kıvranıyor, “Ağhh, oğhh!”
diye diye devamlı başını sağa sola oynatıyordu.
Ben amını hızlı hızlı emiyor, dilimi
amının içinde sokuyordum. Kısa sürede Nalan’ın amına
döktüğüm macunları da bitirmiştim. Kasıklarına akan
macunu da dilimin ucuyla yalayıp yuttum.
Kadınlar az önce yaladıkları zaman kazık gibi olan
yarağım yeniden inişe geçmişti. Acaba macun işe
yaramadı mı diye kendi kendime sordum. O zaman aklıma takma yarak
geldi. Nalan’a, “Yarak nerede?” diye sordum. “Çekmecede!” dedi inler halde. O
zaman doğrulup çekmeceyi açtım, yarağı aldım.
Nalan’ın amına yavaş yavaş sokmaya başladım.
Nalan, “Iğhh, ımm!” diye inlemeye başlamışken, ben
yarağı yarısına kadar amına sokmuştum.
Kalın yarak amının içinde gidip gelirken Nalan kendini
kaybetmiş halde inliyor, kıvranıyordu. Nurgül aynı tempoda
Nalan’ın memelerini emiyordu bu arada. Yarağı amının
içine tamamen sokup çıkarıyor, içinde sağa sola çeviriyordum.
Nalan daha fazla dayanamadı ve kesik kesik inleyerek boşaldı.
Nurgül’e, “Bacaklarını aç!” dedim o vakit. Şimdi yarak yeme
sırası ondaydı çünkü. Nurgül sırtüstü uzanıp
bacaklarını açmışken, “Bu şekilde değil, Nalan
altına gelsin, sen onun üzerinde dörtayak gibi domal!” dedim.
Nurgül Nalan’ın üzerine çıkıp, dizlerini yatağa dayayarak
üzerinde domaldı. Nalan onun altındaydı şimdi. Ben birşey
demeden iki kadın birbirlerini dudaklarından öpmeye
başladı. Bu görüntü hoşuma gitmişti. Nurgül’ün
arkasına geçip bacaklarını biraz daha açtım.
Sulanmış etli amı arkadan iyice belli oluyordu. Yarağı
tutup amına yavaş yavaş sokmaya başladım. Nurgül
dudakları Nalan’ınkilerle birleşik olduğu halde inlemeye
başladı. Amı geniş olduğundan yarak dibine kadar içine
girip çıkabiliyordu. Bu arada göt deliğine de diğer elimin orta
parmağını soktum. Sert ve sık siyah kıllarla üzeri
kapatılmış bir kuyuydu sanki götü. Parmağım içine
sonuna kadar girmişti. Şimdi hem amına yarak, hem de bir parmak götüne
girip çıkıyordu Nurgül’ün.
Nurgül bir süre sonunda öpüşmeyi bırakmıştı, deli gibi
inliyordu. Yarağı amına sokup çıkardıkça amı daha
da açılmış ve sulanmıştı. O da bir süre sonra
inleye inleye boşaldı. Nalan alttan Nurgül’ün memelerini emiyordu.
Nurgül’ün sesi çıkmıyordu şimdi. Yarağı amından
çıkardım ve bu kez az önce parmağımı soktuğum
götüne sokmaya başladım. Yarağın kafası götüne girince,
Nurgül, “Iğhh!” diye irkildi. Başını geriye çevirip, “Ay ne
yapıyorsun sen?” dedi. “Merak etme, çok zevk alacaksın!” dedim sadece
ve yarağı götüne sokmaya devam ettim.
Takma yarak Nurgül’ün götüne yavaş yavaş giriyordu şimdi. Nurgül,
“Iğhh, ayy, ağhh, yavaş ol, lütfen, yavaşça yap!” diyordu
devamlı. Ben de onu korkutmamak için yavaş davranıyordum. Göt
deliği iyice açılmıştı gerçi. Bu arada Nurgül bir
elini amına atmış ovalıyordu. Götünü sürekli sağa sola
oynatıyor, deli gibi inliyor, hırıltılar
çıkarıyordu. Macun yavaş yavaş etkisini gösteriyordu, yarağım
kalkmaya başlamıştı gene.
Nalan alttan Nurgül’ün memelerini emmeye devam ediyor, o da bir eliyle
amını ovalıyordu. Nurgül’ün götüne bir süre daha sokup
çıkardım takma yarağı. Ama artık onları sikmek
istiyordum, o nedenle yavaş yavaş çıkardım götünden takma
yarağı. Yarağım kazık gibi olmuştu.
Dizlerimin üzerinde doğruldum, Nurgül’ün kalçalarından
sıkıca tuttum ve amına yavaş yavaş girmeye
başlamış. Gerçek bir yarağı yemek Nurgül’ü
keyiflendirmişti, “Oğhh, sik beni, oğhh, ığmm!” diye
diye inlemeye başladı. Nurgül’ü şiddetle siktikçe, göt
yanakları sallanıp duruyor, Nalan alttan aynı şekilde
memelerini emmeye devam ediyordu. Aldığım zevkle inliyordum o
sırada. Macun hem yarağımı kazık gibi yapmış,
hem de boşalmamı geciktirmişti. Aysel’in bunun içine ne
koyduğunu merak ediyordum. Nurgül’ü hızla ve sert sert sikmeye devam
ettim bir süre daha. Terli kasıklarım kalçalarına çarptıkça,
şiddetli ‘Şlap, şlap, şlap!’ sesleri odayı
doldurmuştu.
Nurgül kendini kaybetmiş inliyor, elleriyle yataktan destek almaya
çalışıyor, ama bazen Nalan’ın üzerine kendini
bırakıyordu. Boşalmaya yaklaşmıştım. O zaman
Nurgül’ün amından çıktım. Nurgül başını çevirip,
“Gir içime, hadi, sik beni, hadi!” demeye başlamıştı.
Terden sırılsıklam olmuştum, “Biraz da sen üzerime çık!”
dedim ve kendimi sırtüstü yatağa bıraktım. Kalkık
yarağım tavana bakıyordu.
Nurgül üzerimde doğrulup yarağımı tuttu ve işer gibi
çömelerek amına soktu. Derin bir, “Oğhh!” sesi çıkardıktan
sonra yavaşça oturdu yarağımın üzerine. Yarağım
taşaklarıma kadar amındayken, yaylanmaya, hoplamaya
başladı. “Oğhh, ağhh, oğhh!” diye diye yüksek sesle
inlerken, ellerini göğsüme koymuş, gözlerini
kapatmıştı. O sırada Nalan dudaklarıma yumuldu ve
onları emmeye başladı. Deli gibi öpüyordu beni. Nurgül üzerimde
hopladıkça yaylı yatak da beraberinde inip kalkıyordu. Nalan
öpmeyi bırakıp yatağın üzerinde ayağa kalktı.
Nurgül gibi çömeldi, amı tam ağzımın kenarına
gelmişti. Islanmış, terlemiş amına yumuldum. Ellerim
boşta duruyordu, Nalan’ın kalçalarından sıkıca tuttum,
amını iştahla emmeye başladım. İki kadın
inleme konusunda birbirleriyle yarışıyordu sanki.
Bir ara Nurgül’ün inlemeleri çoğaldı ve bir süre sonunda da boşaldı.
Üzerimde hoplamayı bırakmıştı bu yüzden. Nalan’ın
amını yalamaya devam ediyordum o arada. Nurgül
yarağımın üzerinden kalkınca Nalan da üzerimden
doğruldu ve kendisi bu kez yarağımı amına aldı.
Şimdi yaylanma, hoplama sırası Nalan’daydı. O da bir süre
devam etti, ben de boşalmak üzereydim. Önce ben, ardından Nalan,
sırayla boşaldık. Üçümüz de nefes nefeseydik. Nalan kendini
üzerime bıraktı. Nurgül o ara banyoya gitmişti. Nalan bir süre o
şekilde kaldı. Ben de yorulmuştum. Üzerimden kalktı ve
kendini yavaşça yanıma bıraktı bu sefer. Yatakta bir süre
gözlerim kapalı halde kaldım. Kendime geldikten sonra banyoya geçip
duşun altına girdim.
Sıcak su beni kendime getirmişti, o ara Nalan da içeri geldi,
yanımda duşa girdi. Birbirimizi sabunladık güzelce. Yıkandıktan
sonra odaya döndük. Nurgül koltukta oturmuş Viskisini yudumluyordu.
Kendime be Nalan’a birer kadeh doldurdum. Havadan sudan konuşarak Viskilerimizi
yudumladık. O ara Nurgül’ün telefonu çaldı, telefonuna bakıp
bize eliyle susmamızı işaret etti. Telefondaki oğluymuş.
Onunla bir süre konuşup kapattı. “Hayırdır?” dedim, “Hiç,
oğlum beni soruyor. Anne nasılsın, iyi misin falan diye...”
dedi. “Üç çocuğum var demiştin, anlatsana?” dedim bu kez.
“İki kızım bir oğlum var. Oğlum işte bu arayan. Lise ikide okuyor.
Büyük kızım bilgisayar mühendisi, küçüğü de üniversitede okuyor
şu an...” dedi, ardından, “Senin yok mu?” diye sordu bu kez.
“Karımla yapmaya çalışıyoruz. Onun ilk evliliğinden
iki kızı var ama.” dedim. O zaman Nurgül, “Karını da böyle
sikiyorsan, yakında doğurması yakındır!” dedi ve iki
kadın birden kahkaha atmaya başladılar. Viskimin
kalanını yine tek dikişte içtim. Ayağa kalktım, “Evet,
hanımlar, şimdi grup sikişi zamanı!” dedim.
Nalan’a, “Şunu beline bağla!” diyerek
takma yarağı gösterdim. Nalan bir çırpıda yarağı
beline bağladı ve sırt üstü yatağa uzandı. Nurgül
yatağın üzerine çıkarak, yavaş yavaş çömeldi ve
yarağı amına soktu. İki kadın bu şekilde
sikişmeye başladı. Ben onları izliyordum köşede. Sabah
birbirleriyle kavga ederken, şimdi deli gibi sikişiyorlardı. Ben
de bu oyuna katılmak istiyordum. Midem rahatsızlandı bir anda.
Viski ve macun midemi bozmuştu sanırım. Kadınların
sikişmeleri devam ederken, ben karnımı ovalamakla
meşguldüm. Ancak daha fazla dayanamadım.
İkisinin inleye inleye sikişmesi beni de
azdırmıştı. Yarağım yeniden kazık gibi oldu.
Yatağın üzerine çıkıp, Nurgül’ün arkasında yerimi
aldım. Nurgül’ün belinden tutup, onu biraz öne eğdim. Nurgül
şimdi itiraz etmiyor, istediklerimi yapıyordu.
Yarağımı tutarak yavaş yavaş götüne girmeye
başladım. Az önce takma yarak götünü epey genişlettiğinden
zorlanmıyordum. Öne doğru yüklenmeye başladım. Nurgül az da
olsa acıyla haykırıyordu yine de, “Ağhh, yavaş,
lütfen, yavaş ol, ağhh!” diye diye.
Yatak, bütün gün üzerinde yaşanan sikişmelerden dolayı yorgun
düşmüş gibiydi, ağır ağır gacır gucur sesler
çıkartıyordu. Nurgül’ün göt deliği yarağımı
sıkıca sarmıştı, amında olduğundan daha çok
zevk alıyordum. Gittikçe daha çok yüklenmeye ve pompalamaya
başladım. Nalan altta kalmıştı yine ve bütün yük
üzerindeydi, “Ağhh, pestilim çıktı, hadi çabuk olun!” deyip
duruyordu sürekli. Biraz önce boşalmıştım, ikinci defa
boşalmam gecikecekti. Nalan’ın bağırtıları da
gittikçe artıyordu.
O zaman Nurgül’ün götünden çıktım. Ayağa kalktım, Nurgül’e,
“Hadi gel hayatım, ayakta devam edelim!” dedim. Nurgül yavaşça
doğruldu, “Ay belim, ay belim!” diye diye belini tutuyordu. Onu
yatağın kenarına getirdim, ben ayaktaydım.
Yatağın üzerine çıkarıp dizlerinin üzerinde domalttım.
Yarağımı tutup halen açık duran götüne girdim yeniden.
Yüklenmeye başladım tekrar ve nerdeyse taşaklarıma kadar
götüne girdim. Bu şekilde götüne girip çıkmaya başladım. Bu
ara Nalan’da belinden yarağı çıkarıp amına sürtmeye
başlamıştı.
Nurgül’ün kıllı göt deliği, yarağımın girip
çıkmasıyla bir genişliyor, bir daralıyordu. Aynı anda
Nurgül’den, “Ağhh, oğhh, ığmm!” sesleri geliyor, bu kez
acı değil, zevk aldığını belli ediyordu. Ancak
birkaç dakikadır bu şekilde götünü siktiğimden artık
boşalmak üzereydim. Kendimi kasmayı bırakır bırakmaz
götüne büyük bir keyifle boşaldım. Bir süre daha götüne girip
çıktım. Yarağımı çıkardığım zaman
göt deliğinin etrafındaki siyah kıllar döllerimle
kaplanmıştı. Göt deliğinin ağzında
kızarıklık vardı. Nalan yarağı şimdi
amına sokup çıkartıyordu ve her seferinde deli gibi inliyordu. Onun
da boşalması fazla zaman almadı. İnlemeleri kesildi bir
süre sonra.
Tuvalete gittim, işedim. İçeri döndüğümde her ikisi de
yatağın üzerinde sırtüstü uzanmış yatıyordu. Kavanozu
aldım ve her ikisinin memelerinin üzerine biraz döktüm. Onlar gözleri
kapalı yatmaya devam ederken, ben memelerini emmeye, yalamaya
başladım. Bir Nalan’ın, bir Nurgül’ün memelerini emiyordum.
İkisi de tepki vermiyor, sadece, “Iğmm, ığhh!” diye inliyordu.
Memelerine döktüğüm macunun hepsini yalayıp yutmuştum. Biraz
daha döktüm ve yeniden yalamaya başladım. Bunu da bir süre sonra
bitirmiştim. O zaman sırtüstü uzanıp ellerimi
başımın altına koydum.
Nalan ve Nurgül birlikte kalkıp banyoya giderken, “Sen gelmiyor musun?”
diye sordular. “Hayır, siz yıkanın!” dedim. Nurgül, “Bu
sürdüğün şey neyse üzerimizi yapış yapış etti!”
dedi. Kuvvet macunu olduğunu bilmiyordu ikisi de. Onlar içerde
yıkanırken ben dinlendim bir süre. Döndükleri zaman birer Viski daha
içti ikisi de. İçki onları biraz sarhoş etmişti. Nalan’a, “Yarağı
Nurgül’e bağla ve sen de domal!” dedim. İkisi de itiraz etmiyordu.
Nalan dediğimi yapıp yarağı Nurgül’ün beline doladı. Ardından
ellerini yatağa dayayarak domaldı. Nurgül Nalan’ın arkasında
bir erkek gibi yer aldı. Nalan bacaklarını biraz daha açınca,
Nurgül yarağı tutarak Nalan’ın amına girdi. Nalan, “Iğhh,
ağhh!” diye inlemeye başlamıştı şimdi. Nurgül
belini oynatarak yarağı Nalan’ın amına daha çok sokmaya
uğraşıyordu. Kalçalarından sıkıca tutmuştu
Nalan’ın. Görüntüleri çok hoşuma gitmişti. Nalan
domaldığından koca memeleri iyice sarkmış, ileri geri
sallanıp duruyordu. Nurgül, “Iğhh, ığhh!” diye kendini bir
erkek sanarak Nalan’ı sikiyor, Nalan da, “Oğhh, devam et, oğhh,
ığmm!” diye söyleniyordu. Bu görüntüleri yarağımı
kaldırmaya yetmişti.
Yatağın üzerinde doğruldum, Nalan’ın önüne geldim, yalaması
için yarağımı uzattım. Az önce onun amının içine
patlamıştım. Yarağım halen döllerim ve
amının sıvıları ile doluydu, ama yine de Nalan
yarağımı iştahla emmeye, yalamaya başladı. Arkadan
Nurgül onu sikmeye devam ediyordu bu arada. Kısa sürede yarağım
kazık gibi olmuştu. Yarağımı Nalan’ın
ağzından aldım, yataktan kalktım. Nurgül Nalan’ı
sikerken bir taraftan da yarağıma bakıyordu. Nurgül’e, “Hayatım
öyle değil, bak böyle sikeceksin!” diyerek ona çekilmesini söyledim. Nurgül
geri geri çekildi, takma yarak Nalan’ın amının
sıvıları ile ıslanmıştı iyice. Onun
bıraktığı boşluğu ben doldurdum bu kez ve Nalan’ın
amına şiddetle pompalamaya başladım.
Nalan şimdi daha da çok inliyordu. Bense aldığım zevkle
pompalamaya devam ediyordum. Odanın içini yeniden ‘Şlap, şlap,
şlap!’ sesleri doldurdu. İkimiz de büyük zevk alıyor, sürekli
inliyorduk. Bu şekilde bir süre geçmişti, boşalmaya
yaklaşmıştım. Kendimi kastım bir süre,
yavaşladım. Nurgül’e, “Sen de domal, hadi!” dememle birlikte, Nurgül
belindeki yarağı çıkardı ve önümde domaldı. O zaman
Nalan’ın amından çıktım ve Nurgül’ün amına girdim.
Aynı şekilde bu defa Nurgül’ün amına pompalamaya
başladım. Nalan da boşta kalan takma yarağı yeniden
amına sokmuş, kendi kendini tatmin ediyordu. Nurgül deli gibi
inliyordu şimdi, uzun siyah saçlarını elime doladım ve
çektim kendime. Başı arkaya gelmişti, iyice asıldım,
yüklendim amına. Nurgül’ün çığlıkları odayı
doldurmuştu. Bir süre sonra, önce Nurgül, ardından da ben,
sarsıla sarsıla boşaldık. Vücudum terden
sırılsıklam olmuştu. Amına bir süre daha girip
çıktım. Son döllerimi de Nurgül’ün amına akıttım
böylece.
Amından çıktığım zaman Nurgül de yavaşça
doğruldu. Yarağım kaygan bir haldeydi. Her iki kadının
amının sıvıları kaplamıştı
yarağımı. Nurgül’le bir süre birbirimize sarıldık. Macun
bana ne kadar enerji de verse, o kadar sikişmenin sonunda
yorulmuştum.
Banyoya girdim, tek
başıma yıkandım. Odaya döndüğümde ikisi de yatakta
sırtüstü yatıyordu. Ben giyinip hazırlandım. Nalan’a, “Paranız
var mı otele vermek için?” diye sordum. “Var var, merak etme sen. Birdahaki sefere sen Ankara’ya gel, otel derdinden kurtulmuş oluruz!” dedi.
İkisini de dudaklarından
öptüm.
Kavanozu alıp otelden çıktığımda, aklım Hacer’le yarınki buluşmaya
takılmıştı bile...
[Osman]
|