Ah Bu Töreler Seks Hikayesi 50. Bölüm! (Osman 30 Y., Konya / Türkiye)
Yarağım anlayamadığım şekilde kazık gibiydi.
Zehra hoca sürekli kendi kendine bir şeyler mırıldanıyor,
başını sağa sola çeviriyor, elindeki kalın ipi havaya savurup
duruyordu. Aysel de ona mırıldanarak ve aynı şekilde
başını sallayarak eşlik ediyordu. Odanın içini iki
kadının mırıltıları, ipin havada savrulurken
çıkan sesi doldurmuştu. Bu şekilde epey bir zaman geçtiğini
hatırlıyorum.
Zehra hoca ve Aysel gittikçe daha çok ve daha hızlı
mırıldanmaya, başlarını sallamaya
başladıklarında benim de başım dönmeye
başlamıştı. Olduğum yerde durduğum halde sanki
odanın içinde deli gibi döndüğümü hissediyordum. Ardından
yavaş yavaş ben de başımı sallamaya
başladım. Gözlerimi kapadım. Başım fena dönüyordu.
Kulağıma Zehra hoca ve Aysel’in gittikçe çoğalan
mırıltıları gelirken, gözlerimin önünde siktiğim
kadınları tek tek görmeye başladım. Geçmişten o zamana
kadar siktiğim bütün kadınlar gözümün önüne gelip duruyordu. Hepsinin
yüzünü net olarak görüyordum.
Tuğba ve annesinden tutun da, Dilber’e, Remziye’nin bakireliğini
bozduğum kızı Buse’ye kadar hepsi canlandı gözümün önünde.
Para karşılığında siktiğim orospular da
görünüyordu. Davullar gene beynimde çalmaya başladı birden. Her bir
kadın kendilerini yeniden sikmem için bana yalvarıyordu.
Dışardan bir kamera beni kaydetmişti sanki, ben
kadınları sikerken beni çekmişti. Onları nasıl
siktiğimi izliyordum görüntülerde.
Artık Zehra hoca ve Aysel’in mırıldanmalarını
duymuyordum. Kadınları sikerken onların ve benim
çıkardığım inleme sesleri, sikişten kaynaklı
sesler, yatak gıcırdamalarını duyuyordum sadece. Hepsi tek
tek gözümün önünden geçti. O bitince bu kez daha sikemediğim
kadınlar, kızlar görünmeye başladı. Dilber’in büyük kızı
Gonca, Esra, Elif, Rukiye... Adeta önümde geçit yapıyorlardı.
Kendilerini sikmem için bana işaret yaptıklarını,
seslendiklerini duyuyordum.
Sonra o güne kadar cinsel ilgi duyduğum kadınlar geldi gözümün önüne.
Komşu kadınlar, okuldan sınıf arkadaşlarım, akrabamız
olan kadınlar, kızlar. Bir sürü tanıdığım,
tanımadığım kadının, kızın yüzü geçmeye
başladı gözlerimin önünden. Bazılarını gördüğümde
kendimden utandım. Çok yakın akrabalarımızın
karılarına, kızlarına, en yakın
komşularımızın karılarına, kızlarına,
pek çok arkadaşımın annesine, kız kardeşine
karşı cinsel istek duymuştum çünkü. Onları düşünerek
31 çektiğim çok olmuştu.
Derken, beraber takıldığım, gezdiğim, kerhaneye
gittiğim arkadaşımın annesini gördüm birden
karşımda. O zamanlar kırklarında bir kadındı
Sacide teyze. Onların evine çok giderdim. Çok iyi bir kadındı.
Bana kendi oğluymuşum gibi davranırdı hep. 1,60
boylarında, hafif kilolu bir kadındı. Bir gün gene onlardayken
temizlik yapıyordu. O salonda yerleri silerken eteğinin altından
belli olan koca götüne bakmıştım. Götünün yarığı
belli oluyor, götünün yanakları löpür löpür sallanıyordu.
Arkadaşıma ve Sacide teyzeye çaktırmadan bir süre
bakmıştım. Başını arkadan bağlamıştı.
Mavi renkli bluzunun yakası biraz açıktı ve eğildiği
zaman memelerinin çatalını, içindeki beyaz sutyenini görmüştüm
ayrıca.
Ben arkadaşımla onun odasına geçmiştim. O da benim gibi tek
çocuktu. Babası öldüğünden, annesi onun üzerine titrerdi. Odanın
kapısını kilitlemiştik Sacide teyzeye yakalanmamak için, içerde
sigara içiyorduk. Çok karşıydı içkiye, sigaraya Sacide teyze.
Arkadaşım annesinden çok korkardı bu konuda. Çişim
gelmişti. Odanın kapısını açtım. Sacide teyze
görünmüyordu. Banyo ve tuvalet arkada kalıyordu, bir ara kapıdan
geçiliyordu banyo ve tuvalete.
O ara kapının buzlu camının arkasından hafif bir
ışık geliyordu. Kapıyı açtım yavaşça. Banyo
sağda, küçük tuvalet solda kalıyordu. Sacide teyze banyodaydı,
su sesi geliyordu. Banyo yaptığını anladım. Kapının
buzlu camının üzerine havlu asmıştı, anahtar
deliğinden bir şey görünmüyordu. Tuvalete girdim, ama aklım
Sacide teyzedeydi. İçerde çırılçıplak
yıkandığını bilmek o anda sikimi
sertleştirmişti. Banyo ile tuvaletin duvarı arasında küçük
bir pencere vardı. Banyo yaptıkları zaman su buharı
çıksın diye açık bırakırlardı pencereyi. Gene
açıktı, banyodan yoğun bir su buharı geliyordu. Suyun
sesini net şekilde duyabiliyordum. Çişimi yaptım, kenarda bir
kova vardı. İçindeki azıcık suyu tuvalete döktüm.
Kovayı ters çevirip üzerine çıktım. Başımı
yavaş yavaş pencereden uzattım.
Az sonra Sacide teyze karşımdaydı. Sıcak su nedeniyle
içeriyi su buharı doldurmuştu. Sacide teyze bir tabureye
oturmuş, sırtı bana dönük şekilde yıkanıyordu.
Yanındaki kovadan maşrapayla su alıp döküyordu başına.
Bembeyaz vücudunu, benlerle dolu sırtını görüyordum. Kumral
saçları beline geliyordu. Bel çukurunda siyah tüyler vardı. Götü
tabureye sığmamış, götünün yanakları tabureden
taşmıştı. Suyu başından aşağı
dökerken koca memelerini görebiliyordum. Bir taraftan da düşmemek için
duvardan tutunuyordum. Kovanın ıslak fayans üzerinde
kaydığını seziyordum.
Yengemi de yine böyle izlemiştim, muhtarla deli gibi sikişirken. Ama
şimdi Sacide teyze tek başına banyo yapıyordu sadece.
Sessiz olmaya çalışıyordum. Arkadaşımın annesini
dikizliyordum, çok ayıp, günah bir şey yaptığımı
bilsem de kendime engel olamıyordum o anda. Sacide teyzenin koca
memelerini, etli meme uçlarını, bembeyaz vücudunu gördükçe sikim
pantolonumun içinde kazık gibi olmuştu. Rahatsız olmaya
başlamıştım artık. O sırada Sacide teyze
tabureden kalktı, yüzünü benden yana döndü. Amının üzerinde yada
vücudunda kıldan eser yoktu. Amının dudakları pembe ve
etliydi. Hafif bir göbeği vardı. Memeleri top güllesi gibiydi. Daha
fazla devam edemeyeceğimi anladım. Hem sonra arkadaşım da
işkillenebilirdi. Ayrıca yakalanabilirdim Sacide teyzeye.
Aşağı indim. Kovayı aynı şekilde yerine koydum.
Pantolonumu çözdüm, sikim külotumun üzerinden dikilmişti, sikimin
kafasından zevk sıvılarının geldiğini gördüm. O
anda Sacide teyzeyi düşünerek 31 çekmek istesem de yapamadım. Ama
nerdeyse boşalacak gibiydim. Sikimin inmesi için bir süre beklemek zorunda
kaldım. Odaya, arkadaşımın yanına döndüğümde
sikim hala kalkıktı biraz. Onun anlamaması için hafif kambur
şekilde kendimi sandalyenin üzerine attım. Arkadaşımın
kendi halinde elindeki sigarayı tüttürdüğünü, beni dikkate
almadığını görünce de pişman oldum. Keşke
kalıp biraz daha seyretseydim Sacide teyzeyi dedim kendi kendime.
Sacide teyze yarım saat kadar sonra odanın kapısını
çaldı. Camı açtığımız için içerde çok fazla
sigara dumanı yoktu, belki de bize öyle geliyordu bilmiyorum.
Kapıyı ben açtım. Sacide teyze elinde bir tepsiyle
karşımda duruyordu. İki yarım ekmeğe tost
yapmıştı, iki bardak kola koymuştu yanına da.
“Evladım acıkmışsınızdır!” dedi gülerek. Az
önce onu çırılçıplak görmüştüm. Bu haliyle arasında
dağlar kadar fark vardı oysaki. Uzun, basma bir etekle bol bir
çiçekli gömlek vardı üzerinde. Başını büyük bir türbanla
bağlamıştı. Beyaz yüzü, banyonun, sıcak suyun etkisiyle
daha da beyazlamıştı, yanakları ise
pembeleşmişti. O kıyafetlerin altında bembeyaz bir vücudun
olduğunu biliyor olmak sikimi sertleştirdi yine. Bol gömleğin
altında iki top güllesi gibi memenin, siyah bir zeytin gibi meme
uçlarının olduğunu bilmek beni çıldırtıyordu.
Üzerinden hafif bir sabun kokusu geliyordu Sacide teyzenin.
Tesettürlü, mutaassıp bir kadındı, ama sonuçta bir
kadındı. Kendini ne kadar erkeklerden gizlemeye çalışsa da
onu çıplak görmeme engel olamamıştı Sacide teyze. Belki de
kocasından sonra ilk defa ben çıplak görmüştüm onu. Arkadaşımın
rahmetli babasının şanslı bir adam olduğunu
düşündüm bir an. Böyle bir karım olsa keşke dedim içimden.
Ailesine, namusuna çok bağlı, ama aynı zamanda taş gibi bir
vücudu vardı. Ve o taş gibi vücudu geceleri erkeğinin
hizmetindeydi. O kısa anda aklımdan böyle bir sürü fikir
geçmişti. Gece yatağıma girdim,
çırılçıplaktım. Sacide teyzeyi düşünerek 31 çektim.
Sacide teyze ile ilgili tek anım buydu.
Zehra hoca ve Aysel’in bana ne içirdiklerini, ne yaptıklarını
bilmiyorum, ama şimdi karşımda Sacide teyzenin hayalini
görüyordum: Ben arkadaşımın odasındaydım yine.
Kapı vuruldu. Kapıyı açtığımda karşımda
Sacide teyzeyi buldum. Bana bakıyordu dikkatle. Bir süre o şekilde
kaldık. Sonra beni elimden tuttu, oğlunun yatağının
üzerine oturdu, bense ayaktaydım.
Yatakta biraz geriye kaydı. Yatak duvarla bitişikti,
yastığı duvarla sırtı arasına koyup
sırtını yasladı. Bana, “Osman gel, karnın
acıkmıştır senin!” dedi fısıldar gibi. Ne
yapacağımı bilmiyordum. Sacide teyze gömleğinin
düğmelerini açmaya başladı üstten yavaş yavaş.
Gömleğin önünü açtığında içindeki beyaz sutyeni de ortaya
çıktı. Koynu pamuk gibi beyazdı. Memeleri sutyenin üzerinden
taşıyordu sanki. Bana bakarken sutyenini aşağı
sıyırdı. Koca memeleri çıktı ortaya böylece.
Memelerinin ucu etliydi. Sol memesini tutup avuçladı, “Hadi gel,
acıkmışsındır!” dedi tekrar. O zaman yatağın
üzerine çıktım. Yan tarafıma uzandım. Başımı
karnının üzerine koydum. Koca memesi tam başımın
üzerindeydi. Sacide teyze hafifçe doğruldu, memesinin ucunu tutup
ağzıma verdi, “Hadi yavrum, acıkmadın mı yoksa?” dedi
başımı okşayarak. Memesinin ucunu içime çektim, çekmemle
beraber sanki süt gibi bir şey geldi ağzıma.
Birkaç sefer daha çektim içime. Evet, Sacide teyze emziriyordu beni. İçime
çektikçe memesinden süt geliyordu ağzıma. Sacide teyze
başımı, saçlarımı okşuyor, sürekli, “Aferin
yavruma, işte böyle em memelerimi!” deyip duruyordu. Memesinden emdikçe
ağzım sütle dolmuştu, ama emdikçe emesim geliyordu. Çok
acıktığımı hissediyordum. Süt
açlığımı bastırıyordu. Bir süre sonra sol
memesinin sütü azalır gibi oldu. O zaman diğer memesini emmeye
başladım.
Sacide teyze memesini sıkıyor, sıktıkça ağzıma
daha çok süt geliyordu. Bebek gibi emiyordum memesini. Ağzımın
içi sütle dolmuştu. Hafif şekerli gibiydi tadı. Sacide teyzenin
memesinin ucunun ben emdikçe daha da büyüdüğünü, şiştiğini
anlıyordum. Saçlarımı okşuyordu sürekli. Derken sağ
memesinde de süt azaldı. Ama benim açlığım geçmemişti
bir türlü. Başımı kaldırdım. Sacide teyze eliyle
ağzımın kenarından akan sütü silip, “Aç mısın
halen?” dediğinde, evet anlamında başımı salladım.
O zaman Sacide teyze yatağa sırt üstü uzandı,
yastığı başının altına koydu. Eteğini
beline sıyırdı. Beyaz ve kıldan, tüyden eser bulunmayan
bacakları, kalçaları çıktı ortaya. Pamuklu, beyaz külotun
üzerinden amının izi belli oluyordu. Sacide teyze, “Hadi
evladım, karnın aç senin, doyur karnını iyice!” diyerek
külotunu sıyırmaya başladı. Belini hafifçe
kaldırdı ve külotunu çıkardı, bacaklarından
çıkardı. Bacaklarının arasına girdim. Sacide teyzenin
kılsız, etli amı karşımdaydı. Dilimi
çıkardım, amının üzerinde gezdirmeye başladım.
Dondurma gibi yalıyordum amını. Pembe am dudaklarını
içime çektim, parmaklarımla amını araladım. İçine
dilimi soktum. Amının sıcaklığını dilimin
ucunda hissettim. Dilimi daha derinlere sokmaya uğraşıyordum.
Sacide teyzenin, “Iğmm, ığmm!” diyerek derinden inlediğini
duydum, saçlarımı okşuyordu. Amını yaladıkça
sulanmaya başlamıştı. Az önce beni memelerinin sütüyle
besleyen Sacide teyze şimdi de amının zevk suyu ile beslemeye
başlamıştı. Amının suyunu sütü gibi çekiyordum
içime. Sacide teyzenin inlemeleri çoğalıyordu bu arada. Amı sulu
bir şeftaliydi sanki. Zevk suyu kasıklarına akıyordu.
Amıyla ağzım bütünleşmişti sanki.
Ellerim beyaz ve dolgun kalçalarında geziniyordu. Ellerimle iyice
ayırıyordum amını. Ağzım, dilim zevk suları
ile kaplanmış haldeydi. Amı alev alev yanıyordu.
Arkadaşımın odası Sacide teyzenin inlemeleri ile
dolmuştu. Saçlarımı çekmeye başladı biraz sonra. Altımızdaki
tek kişilik yatak da hafif hafif gıcırdıyordu. Sacide teyze
kendini kasmaya başladı. Belini kaldırıp indiriyordu. “Ağhh,
ağhh, ığmm, oğhh, oğhh!” sesleri eşliğinde
boşaldığını anladım.
Sacide teyze durgunlaştı bu kez. Uzun uzun inliyordu şimdi.
Sacide teyzenin zevk sularıyla ıslanan amı, kasıkları
parlıyordu. Yavaşça doğruldu dirseklerinden destek alarak, “Ben
senin karnını doyurdum, ama ben de çok açım. Şimdi
sıra sende!” dedi gülümseyerek. O ara yataktan kalkmış ayakta
duruyordum ben. Yarağım pantolonun içinde dikilmişti iyice.
Sacide teyze yatağın kenarına oturdu, ayakları yere
değiyordu. Önünde duruyordum ben.
İyice yanaşmamı istedi kendisine. Yanaştım ben de.
Sacide teyze kumaş pantolonumun kemerini çözdü önce. Ardından
düğmesini açıp, fermuarını indirdi.
Yarağımın kafası külotumun üzerinden dışarı
fırlamıştı. Zevk sıvıları akıyordu
yarağımdan. Sacide teyze külotumu aşağı indirdi. “Iğmm,
çok lezzetliye benziyor, çok da açım!” dedi. Ardından
dudaklarını değdirdi yarağıma. O anda bedenimi büyük
bir coşku, istek doldurdu. Sacide teyze yarağımı, benim onun
memesini emdiğim gibi emiyordu.
Yarağımın kafasını diliyle dondurma gibi
yalıyordu. Yarağımı kökünden tutmuş, ara ara
taşaklarımı avuçluyordu. Başında halen büyük
türbanı vardı. Türbanının üzerinden başını
okşuyordum. Sacide teyze çok iştahlıydı dediği gibi,
belli ki çok acıkmıştı. Yarağıma sıkı
sıkıya sarılmış, onu hiç bırakmak istemiyor
gibiydi. Azgınlığım doruk noktasındaydı.
O ara Sacide teyze yalamayı bıraktı, ağzını
doktora açan hasta gibi açtı. Yarağımdan akan zevk
sıvıları dudaklarını ıslatmıştı
iyice. Açık duran ağzına yarağımı soktum. Belimi
ileri geri oynatmaya başladım. Yarağımı
ağzının daha derinlerine sokmak istiyordum. Sacide teyze
gözlerini fal taşı gibi açmış, sadece bana bakıyordu.
Ellerini dizlerinin üzerine koymuştu. Yarağımı
boğazına sokup çıkardım bir süre. Ama neredeyse
boşalacaktım.
Ağzından çıkardım yarağımı. Ona, “Sacide
teyze sırt üstü uzansana yatağa!” dediğimde, “Tamam
evladım, ama benim açlığım geçmedi henüz!” dedi.
Ardından uzandı yatağa. Ben de yatağın üzerine
çıktım, onu altıma aldım. Yarağımı
memelerinin hizasına getirdim. Sacide teyze ne yapması
gerektiğini biliyordu. Memelerini alttan kavradı,
yarağımı iki memesinin arasına soktum ve bu şekilde
gidip gelmeye başladım.
Sacide teyzenin memelerinin arasında gidip geldikçe aldığım
zevkle inlemeye başladım. Deli gibi inliyordum odanın içinde.
Sacide teyze ise ses çıkarmadan memelerini sıkıca tutmaya devam
ediyordu. Tek kişilik yatak gacır gucur sesler eşliğinde
sallanırken bir süre daha devam ettim bu şekilde. Ancak biraz daha
devam etsem memelerinin üzerine boşalacağımı biliyordum.
Üzerinden kalktım Sacide teyzenin.
Hayalimde de olsa az sonra Sacide teyzeyi sikecektim...
[Osman]
|