Ah Bu Töreler Seks Hikayesi 104. Bölüm! (Osman 30 Y., Konya / Türkiye)
Uzun ve yorucu bir gün
geçirmiştim. Üstelik her anı sürprizlerle doluydu. Yeni günün ilk
saatlerine Refiye ile sikişerek başlamıştım. Sabaha
karşı kızı Ceren’in ağzına vermiştim yarağımı,
her ne kadar döllerimi ağzının içine akıtamasam da.
Sonrasında Şevkiye ile güzel bir kahvaltı etmiş, bu
sırada Özge’yi Semanur’un eski nişanlısı Ahmet’in
yanında görmüştüm. Tabii Ahmet’in annesi Ayşe Hanım da
bütün cazibesi ile arzı endam etmişti bu sırada. Şevkiye
ile işyerimde yaşadığım müthiş sikişin
üzerine yolda Tuğba ve bankacı Merve hanıma
rastlamıştım. Ne tesadüf ki ikisinin çocukluk arkadaşı
olduğu çıkmıştı meydana. Ama işin ilginci Merve
hanımın benimle ilk defa tanışmış gibi numara
yapmasıydı. Ve bir başka güzel rastlantı ki Merve
hanımın yengemin kiracısı olduğunu
öğrenmiştim.
Keriman’ın para babası bir adamla, sırf parası için
evlendiğini öğrendim sonrasında. Adamın parasıyla
beraber yarağını yiyor, felçli ilk karısına
bakıyordu. Onunla yeniden karşılaşınca geçmişte
Hatça ananın evinde yaşadığım üçüncü sikişmemiz
gelmişti aklıma. Sonrasında Refiye’nin evindeki kına
gecesine yengemle Hüsniye’yi götürmüştüm.
Eve döndüğümdeyse beni büyük bir sürpriz
karşılamıştı. Babam annemin yatağında bir
kadını çatır çatır sikmişti. Bu kadının kim
olduğuysa sonradan çıkmıştı meydana. Babamın
üniversitede okurken tanıştığı sevgilisi Zuhal’di.
Annemin evde olmamasını fırsat bilen babam, Zuhal’i de
Ankara’dan getirtmiş ve deli gibi sikmişti. Bense bu sikişmeye
kulak misafiri olmuştum. Zuhal’in Fatma ablanın yeğeni
olması işin tuhaf bir tarafıydı. Fatma abla annemin en
yakın arkadaşı iken, yeğenini babama
yamamıştı. Ancak Zuhal’in babamın imam nikâhlı
karısı olduğundan da şüphem yoktu. Onu Ankara otobüsüne bindirirken
babamın ne kadar şanslı olduğunu düşünmüş,
Zuhal’e karşı cinsel bir istek duymuştum.
Kaç zamandır yanımda taşıdığım hafıza
kartının içinde beni şoka sokan şeylerle
karşılaşmam işin acı tarafı olmuştu. Annemle
Refiye arasında lezbiyen bir ilişkinin olduğunu
öğrenmiş, babamın aynı gecede hem annemi hem de Refiye’yi
siktiğini görmüş, izlemiştim. Refiye’nin çanta dolusu
verdiği para ve altınların sırrını ise
bilmiyordum henüz. Ve tabii Laptopun içindeki belgeler arasında Refiye ve
Hüsniye arasında da lezbiyen bir ilişkinin kanıtı olan
resimlere rastlamıştım, ki daha bakmadığım pek
çok şey vardı Laptopta. Sabahın köründe Ceren’in Hüsniye ile
ilgili anlattıkları ise bilmediğim ne çok şey olduğunu
göstermişti.
Kayınvalidemin müteahhitten alacağı 50 daireyi, miras meselesi
nedeniyle üzerime yapacağını öğrendiğimde ise dünyalar
benim olmuştu. Tarifsiz bir mutluluktu bu. Ama bunun da bir bedeli
olacaktı. Karıma resmi nikâh yapacaktım, aksi takdirde avucumu
yalayacağım belliydi. Şaheser annenin koca götüne merhem
sürmüştüm ardından. Kıl dönmesi ayağına götünü,
amını teşhir etmişti yaşına başına
aldırmadan.
Annemin bir telefonu ise beni bambaşka diyarlara götürdü adeta. Babam,
annemin en yakın arkadaşı Fatma abla, annemin teyzesinin
kızı Şefika abla ve seneler önce köyde yengemi hayvan gibi siken
Kerim’in dahil olduğu grup seksi kanlı canlı izlemiştim,
soğuk ve yağmurlu gecede. Tüm bunların üzerine
kayınvalidemin kendisini sikmemi istemesi ise tatlının
üzerindeki kaymak gibiydi.
Evet, kayınvalidem Şaheser anne kendisini sikmemi istiyordu. Bunu
isterken de, “Hem kızımı sikiyorsun hem de torunumu. Beni de sik
ki tam olsun!” diye kendince bir düşüncesi vardı. Özge’yi
siktiğimi kim bilir nerden öğrenmişti. Ama şimdi bunun bir
önemi yoktu...
Sol eli halen göğsümde dolanıyordu. Usul usul, ama biraz da sertçe
okşuyordu göğsümü. Sıcak nefesi yüzümü yakıyordu adeta.
Fatma ablanın penceresinden görüp izlediklerim aklımdaydı halen.
Etkisi öyle kolay kolay geçecek gibi de görünmüyordu. Şaheser annenin isteğine
karşı gelip onu reddetmek istemiyordum, iki nedenden ötürü.
İlki, vereceği 50 daire ile ilgiliydi. Belki kendisini istemeyip
terslersem, bu 50 daire benim için hayal olabilirdi. Bir ikinci neden ise
kendimle ilgiliydi. Her ne kadar ayıp ve günah olduğunu bilsem de,
Şaheser anneyi sikmek istiyordum. Onun yaşlı olması,
karımın annesi olması bir şeyi değiştirmiyordu
benim için. İri yarı vücudunun tadına bakmak için yanıp
tutuşuyordum. Kendisi de dünden buna razıyken (Olmaz, ayıp,
günah!) demem mümkün değildi.
Yavaşça yan döndüm, üzerimizdeki battaniyeyi sıyırıp
attım yere. Şaheser anne isteğine olumlu karşılık
vermemden dolayı çok mutlu oldu. Eli göğsümde dolanmaya devam ederken,
ben boynunu, yanaklarını, dudaklarını, alnını,
yani yüzünün her bir yerini öpüp emmeye, yalamaya başladım. Yanaklarında
ve çenesinde alınmamış tüyleri olmasına rağmen duracak
değildim.
Odanın karanlığına yavaş yavaş
alışıyordu gözlerim. Şaheser annenin beyaz koynunu öpüp
emiyordum sürekli. Karımın sıktığı parfümün
kokusunu daha yoğun şekilde alıyordum şimdi. Boynunun
etleri yaşından dolayı yumuşamış,
sarkmıştı. Etini vakum gibi emiyordum iştahla. Şaheser
annenin göğsümde dolanan eli bu kez sırtımda geziniyordu. Ara
sıra usulca söyleniyordu. “Gurban olurum sana, aslanım, koçum, sik
ananı, Şaheser anan gurban sana, aslanım, yiğidim, sik, sik!”
deyip duruyordu. Böyle konuştukça benim arzum, ihtirasım daha da
çoğalıyor, sanki bir volkan gibi patlayacak oluyordum. Kanım
damarlarımda daha hızlı akıyordu. Nefes
alışverişim de hızlanmıştı.
Karımın yatağında annesiyle sevişiyordum. Yüzünde
öpmediğim, emmediğim, yalamadığım yer
kalmamıştı bir zaman sonra. Dışardaki serin geceye
inat, içerinin sıcağında terlemiştik şimdiden.
Dudaklarıma, dilime Şaheser annenin boynundaki, yanaklarındaki
ufak ter damlacıklarının tuzu gelmeye başlamıştı.
Sağ elim kalın sırtında, belinde geziniyordu bu
sırada.
Başındaki beyaz tülbendini açtım. Hafif bir şampuan kokusu
geldi ilk anda. Uzun saçlarına gömdüm yüzümü. Saçları da
yanakları gibi terlemişti. Alnını öperken okşadım
saçlarını usulca. Derken o ana kadar sırtında gezinen elimi
göt yanaklarına attım. Koca, yumuşacık götünün
yanaklarını geceliğinin üzerinden okşadım uzun uzun.
Sıkıp yoğurdum. Şaheser annenin çok hoşuna gitti böyle
yapmam. Birkaç sefer de tokat attım göt yanaklarına. Dolgun, tok bir
ses çıktı 'Şlap, şlap...' diye.
Ben sol yanıma uzanmıştım tüm bunlar olurken, Şaheser
anne ise sağ yanına. Sonrasında omzuna bastırdım
hafifçe ve sırtüstü uzandırdım onu. Ardından sağ
elimle geceliğinin eteğini sıyırmaya başladım
yukarıya. Elimi geceliğin altından soktum. Çıplak etiyle
buluştu elim. Dolgun, etli kalçalarını okşadım uzun
uzun. Yanaklarındaki, çenesindeki tüylere inat, bacakları ve
kalçaları kaymak gibiydi. Elim yağ sürülmüş gibi kayıyordu
kocaman kalçalarında. Bembeyaz kalçaları, eti, içerinin
karanlığında kolayca belli oluyor, sanki odayı bir fener
gibi aydınlatıyordu.
Şaheser annenin çok hoşuna gidiyordu bunlar. Bense boynunu,
yanaklarını öpmeye devam ediyordum bir taraftan da. Etli
dudaklarını emmek istiyordum. Köylü Şaheser dudaktan öpüşmesini
bilmiyordu. Ona, “Rahat ol, dudaklarını arala biraz, şöyle aç...”
dedim, odanın loş karanlığında nasıl yapması
gerektiğini göstererek. Şaheser anne ilk önce dişçi
koltuğundaki acemi hasta gibi açtı ağzını, ama sonra
dediğimi anlamış olacak ki, hafifçe araladı
dudaklarını.
Alt dudağını emmeye başladım. Uzun uzun emdim,
ardından üst dudağını aynı şekilde emdim.
Öpüşmesini bilmemesi, beni durdurmak yerine daha da azdırıyordu.
Kızı, yani karım da ilk zamanlarda böyleydi, ama sonrasında
her bir şeyi öğrenmişti. Annesinin de ondan aşağı
kalır tarafının olmadığına inanıyordum.
Dilimi çıkardım ve aralık duran dudaklarından içeri soktum.
Şaşırdı, ne yapacağını bilemedi Şaheser
anne.
“Rahat ol, dilini getir, bak şöyle, getir dilini, dışarı
çıkar...” dedim, gene nasıl yapması gerektiğini göstererek.
Şaheser anne, “Ha böyle mi?” diye sordu dilini hafifçe
dışarı çıkarırken. “Evet, az daha...” deyince, dilini
epey bir, tam istediğim gibi çıkardı dışarı.
Dilimi diline değdirdim, dilinin yakıcı
sıcaklığını hissettim. Odanın bu loş
karanlığında dillerimiz hasretle birbirine değiyor, adeta
dillerimizle sikişiyorduk. Sağ elimse dolgun kalçasında
gezinmeye devam ediyordu.
Elim yavaş yavaş yukarılara kaymaya başladı bu
sırada. Şaheser annenin zevk aldığı her halinden belli
oluyordu. Üzerinde elim gezinen sol bacağını, dizinden
kırıp kendine çekti. Sol elini ise eşofmanımın
altından soktu, güçlü ve kaba eli çıplak sırtımda gezinmeye
başladı az sonra. Sağ elimse kasıklarına
ulaşmıştı artık. Külot giymediğini biliyordum
zaten, kıllı kasıklarında gezindi elim epeyce,
ardından da amını okşamaya başladım.
Kıllı amının etli, büyük ve sarkık
dudaklarını parmak uçlarımla okşuyor, sıkıyordum.
Şaheser anne, “Iğghh, ığmmm!” diye diye inlemeye
başlamıştı birbirimizi dillediğimiz halde. Benden 29
belki 30 yaş büyük bir kadındı, üstelik kayınvalidemdi, ama
erkeğini mutlu etmesini çok iyi biliyordu. Kayınpederim Hacı
babamın çok şanslı bir adam olduğunu anladım.
Senelerce böyle bir kadını sikmişti. Karımın (Babam
her gece annemi bağırtırdı...) derken haksız
olmadığını, yalan söylemediğini anladım.
Hacı babamın yerinde olsam, ben de Şaheser anneyi her gece
bağırtırdım çünkü. Köylü de olsa, sikiş konusunda
deneyimli olduğunu gösteriyordu Şaheser anne.
Dilimi çektim bir süre sonra, nefessiz kalmış gibi soluk alıp
verdiğini görünce, “Hoşuna gitmedi mi?” diye sordum. “Yok, gitti
yavrum gitti, amma ben alışık değelim böyle şeylere,
gurban olduğum...” dedi. Ardından yüzümü, boynumu hasretle ve
ıslak ıslak öpmeye başladı. Sırtımdaki eliyle ise
bastırıyordu beni kendine. Kemiklerimi kıracakmış
gibiydi, güçlü kuvvetli bir kadındı. Sevişmekten çok
güreşiyor gibiydi, ama yine de çok hoşuma gidiyordu.
Bu arada sağ elimin parmakları amının dudaklarını
okşamaya devam ediyordu. Senelerce sikilmiş, genişlemişti,
ama gene de amında iş vardı Şaheser annenin. Yeniden
yüzünü, yanaklarını öpmeye başlamışken, sağ
elimin orta parmağını amına soktum. Şaheser anneden, “Iğhhh,
yavrruummm...” diye bir inilti çıkarken, doğru yolda olduğumu
anladım.
Parmağım koca amının içinde kalem gibi
kalmıştı, ama sokup çıkardıkça Şaheser annenin
çıkardığı tiz iniltiler bana müthiş keyif veriyordu.
Tüm bunlar olurken yarağım sertleşmiş, patlayacak bir hale
gelmişti, ama gene de kendime hakim olabiliyordum. Çabucak amına
girip sikmek istemiyordum Şaheser anneyi. Ona büyük bir zevk vermek
istiyordum. Sonuçta bana 50 daire verecekti. Bir jigolo gibi alacağım
parayı hak etmeliydim. Onu yaşına başına
aldırmadan doyuma ulaştırmalıydım. Üstelik ortam
fazlasıyla müsaitti. Evde kimse olmadığı gibi, yukarda da
kimse yoktu. Babam, Fatma ve Şefika abla ile sikişirken, zavallı
annem yarınki nikâhım için Refiye’nin evinde hazırlık
yapmakla meşguldü. Aynı şekilde karım da kendisine kuma
gelecek kadının evinde kalmış, yardım ediyordu ona.
Onlar evde olmayınca da ortam bana kalmıştı, daha
doğrusu benle Şaheser anneye.
Parmağımı amına ağır ağır, ama
devamlı hareketlerle sokup çıkardıkça, Şaheser annenin
iniltileri de çoğalıyordu. Amı kuruydu, ama yakıcı bir
sıcaklığı vardı, fırın gibi, kor bir
ateşmiş gibi alev alev yanıyordu. Şaheser anne uzun
zamandır sikişmemiş, sikilmemiş gibiydi bu haline
bakılırsa. Oysa ben onun köyde her gece Hacı babam
tarafından bağırtıla bağırtıla
sikildiğini düşünüyordum. Ama belki de kayınbabam
yaşından dolayı artık emekliye
ayrılmıştı. Şaheser anneyi en azından 40 sene
rahat rahat sikmişti. Ama 40 sene sikilmek Şaheser anneye
yetmemiş gibiydi. Altımda inim inim inleyen haline baktıkça
aklıma başka bir şey gelmiyordu.
Bir süre sonra boşta duran sol elimi memelerine attım. Koca bir
karpuz gibiydi memeleri ve göğsüme, karnıma değdikçe, içi su
dolu büyük bir balon gibi sallanıp titriyorlardı. Geceliğin
üzerinden okşadım uzun uzun. Meme uçlarını
sıktım, avuçladım, hamur gibi yoğurdum memelerini. Dilim ve
dudaklarımsa, boynunda, yanaklarında gezinmeye devam ediyordu.
Kulaklarını emdim bu arada, dilimi kulak deliklerine soktum. Kulak
memelerini emdim, yaladım. Şaheser annenin vücudunda delik niyetine
ne varsa hepsini sikip döllemek istiyordum adeta. Şaheser anneyse tüm
bunlardan memnun, aldığı hazla sırtımı sertçe
okşamaya devam ediyordu.
Yarağım külotumu ve eşofmanımı delecekmiş gibi
sertleşmişti. Kimi zaman yatağa, kimi zaman Şaheser annenin
etine değiyordu. Onun dolgun ama yumuşak vücuduna değdikçe
aldığım haz katlanıyordu. Şaheser annenin iniltileri
gittikçe artmaya başlamıştı. Bunlar esnasında yatakta
çok bir hareket olmasa da, yatak üzerindeki ağırlıktan
dolayı gıcırdamaya başlamıştı bile. Henüz
sikiş faslı başlamasa da, yatağın
gıcırtıları ilerisi için ipuçları veriyordu.
Şaheser anne yeniden boynumu, yanaklarımı öpmeye
başladı. Boynumun etlerini çekiyordu içine. Çok zevk
aldığı belliydi. Amına girip çıkan orta
parmağıma önce yüzük, ardından işaret parmağım
eşlik etmeye başlayınca, Şaheser annenin zevki
katlandı, iniltileri çoğaldı. “Iğhhh, yavrrumm, oyyy,
ağhhh, oğhhh, sik, sik, oğğhhh, sik!” deyip duruyordu.
Amının kuruluğunun gittikçe azaldığını
hissettim. Amı kuru da olsa geniş olduğundan parmaklarım
kolayca girip çıkıyordu içine, ama sulanmaya başlayınca
yağ sürülmüş gibi girip çıkmaya başladılar. Büyük bir
zevk dalgası her yanımı sarmaya başlamıştı.
Şaheser annenin 60 yıllık amcığı sabun
sürülmüş gibi kayganlaşmıştı bir zaman sonra. Bu
zevkle dilimi aralık duran ağzının içine soktum.
Şaheser anne bu hareketime diliyle karşılık verdi.
Ağzının içinde sağa sola oynatıyordum dilimi ve o da
dilinin ucuyla karşılık veriyordu bana.
Onu amından, genişlemiş kıl dönmeli göt deliğinden
sikmek, patlatmak istiyordum. Sikiş dolu bir gün geçirmiş olsam da,
yarağımda halen daha Şaheser annenin amı ve göt deliği
için fazlasıyla enerji ve döl vardı. Şevkiye’yi siktikten sonra
başka da bir hareket olmamıştı, ama önce babamın
Zuhal’le yaşadığı sikişe kulak misafiri olmam,
ardından hafıza kartı ve Laptopun içinde gördüklerim ve sonunda
da Fatma ablanın penceresinden izlediklerimle fazlasıyla
dolmuştum. Bir zaman sonra dilimi çıkardım ağzından.
Şaheser anne sanki devam etmemi istiyor gibiydi. İçerinin loş
karanlığında belli oluyordu bu ifadesi yüzünden.
Ancak artık benim de kendime daha fazla hakim olacak durumum
kalmamıştı. Yarağım bir an önce amı ile
buluşmak istiyordu. Aç bir köpek gibi homurdanmaya
başlamıştı yarağım. Şaheser annenin etli
amcığıyla buluşmak için sabırsızlanıyordu.
Parmaklarımı çıkardım amından, üç parmağım
vıcık vıcık olmuş, aynı zamanda kor gibi
yanıyordu. Yatağın çarşafına sildim
parmaklarımı.
Şaheser anne bakıyordu bana öylece. Kontrolün bende
olmasını istediği belliydi her halinden. Köylü
karısıydı ve bir köylü karısı gibi kendini
erkeğine, kocasına teslim etmekten başka bildiği,
düşündüğü bir şey yoktu. Saçlarını okşadım
biraz, alnını, yanaklarını öptüm. Daha da terlemişti.
Sanki teriyle banyo yapmıştı. Gerçi ben de öyleydim.
Şaheser anne beni ısıtacağını söylerken yalan
söylememişti. Her yanım yanıyordu ateş gibi.
Geceliğinin ön kısmı kapalıydı. Karım biraz da bu
nedenle pek giymezdi bu geceliğini. Çünkü sevişirken memelerini
öpmeme, emmeme engel oluyordu kapalı gecelik. Bunun yerine önü açık
geceliklerini giyerdi. Şimdi Şaheser annenin üzerinde de aynı
soruna neden olmuştu bu geceliği. Memelerini öpmeme,
uçlarını emmeme engeldi. Bu engeli aşmanın bir yolu
vardı, ya geceliğini çıkartacaktı, ya da başka bir
yolunu bulacaktım. Ama onun çıkartmasını bekleyecek halde
değildim.
İki elimle yakasından kavradım sıkıca geceliğin
ve sertçe çektim. Penye kumaş 'Cartt!' diye bir ses çıkarttı
önce, sonra daha büyük bir güçle çektim iki yana. Gecelik az sonra
kâğıt gibi yırtıldı taa Şaheser annenin
karnına kadar. Şaheser anne, “Yavrrummm!” dedi telaşla. “Ne
oldu?” dediğimde, “Hee, yavrum Özlem’in bu, ne ettin sen?” deyince, “Siktir
et şimdi Özlem’i!” dedim neşeyle. Çünkü Şaheser annenin devasa
memeleri karşımdaydı. İçine atlet giymemişti, daha
doğrusu çıkartmıştı belli ki, loş karanlıkta
büyükçe bir çay tabağının altı kadar görünen
kararmış meme başları ve ortasında etli bir mürdüm
eriği gibi meme uçları gözümün önündeydi.
Geceliği daha da yırttım, artık azgınlık
başıma vurmuştu. O nedenle geceliğin başına gelen
şeyle ilgilenmiyordum, ilgilenecek durumda değildim çünkü. Oysa
Şaheser anne kızına bundan dolayı hesap vermesi gerektiğini
düşünüyordu, bunun için de ilk andaki rahatlığını az
da olsa kaybetmişti. Telaşlıydı şimdi. Geceliği
en alta kadar yırttım, tam ortasından ikiye bölünmüştü
artık. Şaheser annenin bembeyaz dolgun vücudu gözlerimi
kamaştırıyordu.
Büyük bir iştahla yumuldum meme uçlarına. Onları
kanatırcasına emdim, öptüm, yaladım. Şaheser anne o
telaşlı halini üzerinden atmakta gecikmedi ben böyle davranınca.
Saçlarımı, başımı okşamaya başladı. Aç
bir hayvan gibiydim. Memelerini emmek, sanki içlerindeki her şeyi emmek
boşaltmak istiyordum. Uzun uzun emdim, yaladım memelerini.
Ardından aşağılara kaydı dudaklarım. Etli
karnını, göbeğini öptüm, yaladım, emdim. Karnının
yumuşak etleri dil ve dudak darbelerimle sütlaç gibi titriyordu.
Karnında, göbeğinde de hafif tüyler vardı.
Hacı babam çok şanslıydı. Akşama kadar köy yerinde
çalışıp yorulduktan sonra eve geliyor ve böyle bir
güzelliği sikiyordu. Daha da aşağılara indiğimde,
amının kılları batmaya başladı dilime. Ama bana
vız gelip tırıs gitti bu durum. Duracak halde değildim.
Amının üzerindeki terlemiş kılların arasında
gezindi dilim, dudaklarım. Sonrasında kıllı
kasıklarını emdim, yaladım. Ter ve sidik kokuyordu
kasıkları, ama dilime ve dudaklarıma engel değildi bu.
Şaheser anne ise şimdiden çok başka diyarlara gitmişti.
“Uğhhh, yavrrumm, ayyy, oğhhhh, uğhhh!” diye diye
saçlarımı çeker olmuştu. Bacaklarını dizlerinden
kırıp kendine çekmişti ve ben de bacaklarının
arasında yerimi almıştım. Daha önce amının
yalanmadığı, dillenmediği belliydi
çıkardığı seslerden ve hareketlerinden. Hacı
babamın onu kuru kuruya siktiği belliydi. Evet, bağırta
bağırta sikiyordu, ama hepsi bundan ibaretti.
Dilim az sonra amının dudakları ile birleşirken,
Şaheser anne, “Iğhhh!” diye inledi tiz ve uzun bir sesle.
Amının etli dudaklarını emdim, yaladım. Dilimi
amının cayır cayır yanan içine soktum. Parmaklarım
kısa süre öncesine kadar amına misafir olmuştu. Şimdiyse
dilim ve dudaklarımla yokluyordum amını. Senelerce
sikişmenin neticesi, etli, sarkık, iri am dudakları olmuştu
Şaheser annenin amcığında. Aynı zamanda
bızırı da öyleydi. Bızırına değen dilimle
beraber Şaheser annenin koca cüssesi yatağın üzerinde adeta
sıçradı. İnanılmaz bir keyif almıştı.
“Iğmmmm! Oyyyyy!” diye derinden gelen iki güçlü inleme çınlattı
odayı.
Koca vücudunu yatağın üzerinde sağa sola, ileri geri
oynatıp duruyordu. Sanki vücuduna elektrik veriyorlardı ve o da
çektiği acıyla kıvranıyordu. Ama bu oynamalarının
sebebi acı değil zevkti. Bızırından bütün bedenine
yayılan bir zevk dalgasının esiri olmuştu Şaheser
anne. Onun bu kıvranmaları, deli gibi inlemeleri nedeniyle amına
yarağımı hemen sokmamaya karar verdim. Onu sikmeden bu
şekilde boşaltmak istiyordum.
Bir süre daha dilledim amının dudaklarını,
bızırını. Dudaklarım, dilim, çenem amının
sıvıları ile ıslandı iyice. Yatağın çarşafının
kenarı ile sildim dudaklarımı hemencecik. Ardından gene
sağ elimin üç parmağını sokmaya başladım
amına. Hızlı ve sert şekilde yapıyordum. Şaheser
annenin koca amı parmaklarımı dibine kadar almakta
zorlanmıyordu hiç. Derken serçe parmağımı da kattım
işin içine. Başparmağım hariç dört parmağım
amına girip çıkar olmuştu. Şaheser anne iki yana
ayırdığı bacaklarını sağa sola oynatmaya
başladı bu sırada. İnlemeleri ise yüksek perdeden devam
ediyordu.
Amı oldukça genişti, eğer denersem sağ elimi olduğu gibi
içine alacağından emindim. Parmaklarımı çıkardım
amından. Parmaklarım iyice ıslanmıştı, aynı
zamanda sanki ateşe tutulmuş gibi yanıyordu. Geceliğin
yırtık kumaşına sürdüm parmaklarımı, temizledim.
Şaheser anne, “Ayyy, yavrruumm, ağhh, ığhhh!” demeye devam
ederken, bu kez büzüştürdüm elimi. Bu haliyle sokmaya başladım
amına.
Elim yavaş yavaş Şaheser annenin koca amına girmeye ve
içinde kaybolmaya başladı. Elimi sağa sola çevirip duruyordum
aynı zamanda. Bu şekilde yapınca Şaheser annenin iniltileri
de çoğalıyordu. Sonrasında elim nerdeyse bileğime kadar
içine giriverdi. Şaheser anne, “Iğhh, ayyyy, ağhhh, uğhhhh!”
sesleri eşliğinde götünü sağa sola oynatıyor,
kaldırıp indiriyordu. Benimse durmaya niyetim yoktu. Son bir
zorlamayla birlikte elim amına gömülüverdi. Bu halde ileri geri oynatmaya,
elim amının içinde olduğu halde sağa sola çevirmeye
başladım.
Elim amının duvarlarını zorladıkça, Şaheser
annenin iniltileri de katlanıyordu. Sol eliyle saçlarıma
asılmışken, diğerini havada sallayıp duruyor, yada
yatağın üzerine şiddetli tokatlar atıyordu. Elim
bileğime kadar amındaydı, kayınvalidemin yıllarca
sikilmiş, genişlemiş amı başarmıştı
bunu. Ama zorlarsam nereye gideceğini de merak ediyordum aynı
zamanda.
Elim amının içinde kolayca hareket ediyor, bir baskı hissetmiyordum.
Kor gibi yanıyordu elim bu sırada. Biraz daha zorlayınca elimin
daha ilerilere, derinlere gittiğini fark ettim. Belki 5-6 santim kadar
daha girdi elim amına. Ama şimdi Şaheser annenin zevk
iniltilerinin acıya dönüştüğünü fark ettim. “Ağğhh,
yavrruumm, çıkar, gurban olduğum, ayyy, ağhhh, çıkar,
ağhhh!” demeye başlamıştı. Koca cüssesi
yatağın üzerinde zıplıyordu adeta. Yatak deli gibi
sallanıyor, gıcırdıyordu. Aynı zamanda büyük bir
baskı hissetmeye başlamıştım kolumda. Kalbimin
atışlarını kolumun damarlarında hissediyordum.
Yavaş yavaş çıkarttım elimi. Sonunda tamamen
çıkarttığımda Şaheser annenin amının
ağzı mağara gibi açık kaldı. Ve o mağaranın
ağzından yoğun bir sıvı akmaya başladı
yatağın üzerine. Adeta şırıl şırıl
akıyordu. Şaheser anne, “Ayyy, ağhhh, ığhhh,
uğhhh!” sesleri eşliğinde yavaş yavaş kendine geldi.
Elim vıcık vıcıktı, çarşafa sildim iyice,
temizledim. Ama elimde, kolumda yoğun bir sidik kokusu vardı.
Şaheser annenin amından da akan şey sidiği idi. Sanki küçük
bir çocuk gibi yatağın üzerine işemişti.
“Niye böyle oldun?” diye sordum. Şaheser anne ıkına
sıkına yavaşça doğruldu, “Ayy, ağhhh, bende şey
var yavrum, çişimi tutamıyom, bazen oluyo böyle...” dedi.
Yatağın üzerini epeyce ıslatmıştı. Şaheser
anne yataktan kalktı ağır ağır, “Hay Allah kahretsin,
kızın yatağını batırdım!” dedi üzüntüyle.
“Boş ver, önemli değil, aldırma!” dedim, ama Şaheser anne,
“Olur mu yavrum, ne der sonra, hele şu hale bak!” dedi.
Odanın ışığını yaktığında
yatağın beyaz çarşafının epeyce
ıslandığını gördüm. Şaheser annenin
bacakları ve kalçaları da aynı şekilde
ıslanmıştı. Geceliğin önü boydan boya
yırtılmış, ama kolları halen üzerindeydi. Bu haliyle
komik bir görüntü oluşturuyordu. Üzerimdeki eşofmanın altı
da Şaheser annenin sidiğinden nasibini almıştı. Ben de
kalktım yataktan ve çarşafı tutup çektim. Sidik yatağa da
bulaşmıştı biraz. Şaheser anne telaşlı ve
korkmuştu. Ona, “Rahat ol, siktir et, önemli değil!” diyerek
sakinleştirmeye çalıştım.
Çarşafı aldım ve banyoda kirli sepetine attım. Bu arada
banyoda Şaheser anneden kalan yoğun bir osuruk kokusu vardı. Eve
girer girmez banyoya koşmuş, yoğun ve şiddetli osuruk
sesleri eşliğinde sıçmıştı. Klozette de ondan
kalan artıklar vardı. Şaheser anne kolum gibi bir kaka
yapmıştı, üç defa üst üste çektim sifonu. Kalın ve uzun
kakası anca klozetin deliğinden gitti. Bu kadar kalın ve büyük
sıçabildiğine göre, Şaheser annenin göt deliğine
yarağım kolayca girer diye düşündüm.
Şaheser annenin sidiği ile ıslanan eşofmanımı da
çıkarıp kirli sepetine attım, üst eşofmanım ve külotumla
kaldım. Ellerimi güzelce, bol suyla yıkadım. İçeri
döndüğümde Şaheser anne yatağın üzerindeki sidiğini
üzerinden tamamen çıkardığı geceliği ile siliyordu.
Güçlü kollarıyla yatağın üzerine bastırmış deli
gibi zorluyordu. Anadan doğma haliyle, inişe geçmiş
yarağımı sertleştirmeye başladı. Koca memeleri
eğildiğinden dolayı sarkmıştı, hareket ettikçe
deli gibi sallanıyorlardı. Göt yanakları da aynı
şekilde oynuyor, karnının, göbeğinin etleri löpürdüyordu.
Ona, “Tamam, hişş, bırak, boş ver ya, siktir et!” dedim.
Şaheser anne, “Hee, bitti yavrum, bitti!” dedi son bir hamle daha
yaparken. Gecelik elinde paçavraya dönmüştü. Şaheser anne benden yana
döndü, yanan ışığın altında un gibi beyaz
vücudunu, kıllı amını izledim bir süre. Uzun, çoğunlukla
ağarmış saçları beline dökülüyordu. Bana bakıp, “Hee,
yavrum, çarşaf var mı yeni?” deyince, dolap kapaklarından birini
açtım ve yeni bir çarşaf verdim sermesi için.
Şaheser anne açık pembe renkli çarşafı yatağın
üzerine güzelce serdi. Yastıkları düzeltti. Yatak yeniden sikiş
için hazır hale gelmişti böylece. Ama sikişe başlamadan
evvel güzelce yıkansak hiç de fena olmayacaktı. Ona, “Hadi gel
yıkanalım, böyle kalmayalım!” deyince, “Hee, iyi olur yavrum!”
dedi. Ben önden, o da peşimden banyoya girdik. Sıcak suyun
akmasını beklerken, Şaheser anne klozete oturdu. Amında
kalan son sidik damlalarını klozete akıttı.
“Ha buna alışamadım yavrum, Zarife’nin evindeki ne rahat,
çömeliyon böyle, ne istersen yap...” dedi elini havada sallayarak. “Onlar
eskide kaldı, artık bunlar var!” dedim eşofmanın üzerini ve
külotumu çıkartırken. O ana dek yarağımı
görmemişti Şaheser anne. Yarı yarıya sertleşmiş
halini görünce, “Hee, küçük Osman da geldi, he mi?” dedi gülerek.
Çişini yapıp kalktı, “Ha buna mı basıyoz yavrum?” dedi
sifonun düğmesini gösterip. “Evet, bas ona!” deyince bastı
düğmeye. “Hee, ha bu herif, bu yapacağa evlere de ha bundan
koyacakmış, ben dedim bunu istemiyom, tuvalet taşı istiyom
dedim. Bizim Hacı Bey bana kalktı herifin yanında
ayılık etme dedi, çok zoruma gitti...” dedi. “E, artık bütün
evlerde bundan var, eskisi kalmadı ki, boş ver sen de
alışırsın!” dedim gülerek.
Şaheser annenin elinden tutup duş teknesinin içine girmesini
sağladım. Duş başlığından akan suyu görünce,
“Hee, ha buna da heç alışamadım. Köyde Hacı Bey taktı
ha bundan, amma ben kullanamadım bi türlü...” dedi. “E, köyde nasıl
yıkanıyorsunuz peki, su mu ısıtıyorsun kazanda?” diye
sordum. “Hee, su ısıtıyom kazanda, ahırda da
yıkanıyoz!” dedi. “Hayvanların arasında mı
yıkanıyorsun?” diye sordum şaşkınca. Gerçi
dayımla yengemlere gittiğim eski zamanlarda onlar da öyle
yıkanırlardı, ama ben bunun eskide kaldığını
düşünüyordum. “Hee, hayvanların içinde yavrum, ne olmuş?” dedi
gülerek.
Duş başlığını yerine taktım. Üstten akan su
saçlarını ıslatırken life bolca sabun ve duş jeli
döktüm. Ardından bununla her tarafını yıkamaya, ovalamaya
başladım. Şaheser anne, “Özlem’le de böyle mi
yıkanıyonuz?” diye sordu. “Bazen, kızlar yokken!” dedim. “Hee, kızlar
olsun yavrum, ne olacak sanki, karı kocasınız sonuçta yavrum,
helalsiniz birbirinize!” dedi. “Öyle de, Özlem utanıyor!” dedim.
Vücudu bembeyaz köpükler içinde kalmıştı. Bu kez lifi o
aldı elimden ve her yerimi güzelce ovaladı, yıkadı.
“Hacı babamla birbirinizi yıkar mısınız böyle?” diye
sordum. “Hee, yıkarız yavrum, niye yıkamayalım?” dedi
gülerek. “Sikiş durumu nasıl peki? Hacı babam sikiyor mu halen
seni?” diye sorduğumda, “Hee, tövbe tövbe yavrum!” dedi önce. Ama sonra,
“Sağ olsun yiğidim, halen siker karısını!” dedi.
Sözlerinden kocasına bağlı olduğu
anlaşılıyordu, ama o zaman benimle ne işi vardı?
Üstelik tahminimin aksine Hacı babamın kendisini halen siktiğini
söylüyordu. “Şaheser anne, benle ne işin var o zaman, damadınla
niye yapıyorsun bu işi?” dedim. “Hişşş, sen
karışma orasına, o benle ilgili, sen işini yap!” dedi
gülerek. Bu sırada yarağımı sertçe sabunluyordu. (İyi,
ne yapalım, sen öyle diyorsan!) dedim içimden. Sonra, “Güzel
kadınsın, ama ihmal etmişsin kendini, ne zamandır
tıraş olmadın?” dedim. Şaheser anne, “Hee, çok oldu yavrum,
Özlem dedi anne ben yaparım diye, amma araya ha bu nikâh işleri
girince kaldı!” dedi. “Ben yapayım!” dediğimde, “Yok yavrum,
gerek yok, kız halleder!” dedi. Ama ben, “Bırak ben yapayım,
böyle kıllı am sikmektense tıraşlı olsun daha iyi!”
dedim gülerek. Başını kaldırıp, “Hee, öyle mi diyon?”
dedi. “Tamam, hadi, şu lifi bırak da güzelce tıraş edeyim
seni!” dedim.
Duş başlığını üzerimize tuttum. Sıcak su,
sabun ve köpükleri götürürken, plastik tıraş bıçaklarından
birini aldım elime. Şaheser anne duş teknesinin köşesine
dayadı sırtını. Lifteki sabundan aldım elime biraz ve
amının kıllarının üzerine sürdüm iyice. Sonra da
tıraş bıçağı ile tıraş etmeye
başladım. Ağarmış kıllar kesilirken 'Kırt,
kırt!' diye sesler çıkartıyordu. Şaheser annenin
amını ve kasıklarını güzelce temizledim, kaymak gibi
yaptım amını. Etli, koyulaşmış am dudakları
sıcak suyun altında yıkanıp temizlenince
pembeleşmişlerdi.
Ona, “Götünü de temizleyeyim mi?” diye sorunca, “Hee, götümü neydecen yavrum?”
dedi gülerek. “Keseyim kıllarını işte!” dediğimde, “Hee,
göt kılı kesilir mi yavrum?” dedi şaşkınca. “Sen bana
bırak orasını!” dedim. Daha önce tatilde karıma
yaptığımı şimdi annesine yapacaktım.
Yanaklarımdaki tüyleri almak için kullandığım küçük pilli
makine ile alacaktım götünün kıllarını. Şaheser anneye,
“Şöyle dursana!” dediğimde, “Hee, domal desene yavrum!” dedi gülerek.
“Tamam, domal hadi!” dedim gülmesine katılıp.
Şaheser anne ellerini duvardaki musluklara dayayarak domaldı,
bacaklarını iki yana açmasını söyledim. Küçük makinemi
çalıştırınca, Şaheser anne başını
geriye attı ve “O ne yavrum?” dedi şaşkınca. “Tamam, bunla
yapacağım, sakin ol!” dedim ve makinenin ucunu göt deliğinin
ağzına değdirdim. Göt deliğinin ağzındaki
yarı yarıya ağarmış kıllardan bir
cızırtı sesi geldi ilk önce. Şaheser annenin yumuşak
göt yanakları kasıldı bir anda. “Rahat ol, canın yanmayacak!”
deyince, “Hee, tamam yavrum da, ha o şişliğe dikkat et, he mi
benim yavrum!” dedi.
Makinenin ucuyla kılları kesip temizledim iyice.
Şişliğin ucundan çıkmış kıllar vardı, o
böyle söyleyince oraya dokunmadım. Kıllar kök halinde
kalmıştı birkaç dakikanın sonunda. Deliğin
ağzında ve biraz da içinde kalan son kılları da kesince,
Şaheser annenin göt deliği de amı gibi kaymak hale
gelmişti. Sıcak suyla amını ve göt deliğini
yıkadım iyice, temizledim. Sadece göt yarığının
kısa, sert kılları kalmıştı, ama onu da
tıraş edecek değildim. Epilasyonla olacak işti bu.
Amını ve göt deliğini tıraş ederken, bu arada
yarağım çoktan kalkmış, iyice sertleşmişti. Onu
sikmek için yanıp tutuşuyordum.
“Şaheser anne, şöyle tutunmaya devam et, daha fazla durmaya gerek yok!”
dediğimde, “Hee, ha burda mı yapcan yavrum?” dedi
şaşkın şaşkın. “Yatağa gidecek halde
değilim!” dedim koca göt yanaklarına bir şaplak atıp.
Şaheser anne, “Eyi, tamam!” dedi ve musluktan sıkıca tuttu.
Belini iyice eğdi bacaklarını daha da açarak. Koca cüssesi ile
duş teknesine sığmadığından sağ
ayağı dışarda kalmıştı.
Arkasında yerimi aldım, yarağımı sıvazladım
bir süre. Şaheser anne başını yana çevirmişti bu
sırada. Yarağımı göt yarığına sürttüm bir
süre. Şaheser anne, “Hığhhh!” diye bir ses koyuverdi, hemen
ardından ayrık duran amına yarağımı yavaş
yavaş sokmaya başladım. Parmaklarım ve elimden sonra
yarağım Şaheser annenin geniş ama sıcacık
amı ile buluşurken, vücudumun her tarafı zangır zangır
titredi.
Önce yavaş, sonra hızlı şekilde sikmeye başladım.
Ellerim göt yanaklarında, kalın belinde geziniyordu. Şaheser
annenin, uzun, ağarmış saçlarını doladım elime az
sonra ve şiddetle pompalamaya başladım. Başını
yana çevirmişti yine ve sürekli, “Oğhh, gurban, oyyy, sik,
oğhhh, sik, gurban!” deyip duruyordu. Islak kasıklarım,
taşaklarım kasıklarına, göt yanaklarına çarptıkça
şiddetli 'Şlop, şlop, şlop!' sesleri küçük banyonun içini
çınlatıyordu.
Yarağım her bir abanmamla beraber amının en derin
noktalarına girip çıkarken, Şaheser annenin yumuşacık,
un gibi beyaz göt yanakları sütlaç gibi titriyordu. Aşağı
iyice sarkmış olan memeleri bir ineğinkinden farksızdı
bu pozisyonda ve yarak darbelerimle beraber ileri geri, sağa sola deli
gibi sallanıp duruyorlardı. Karnının yumuşak etleri de
aynı şekilde bıngıl bıngıl oynuyordu. Müthiş
bir zevk alıyorduk ikimiz de.
Yarağımı dibine kadar sokup tamamen çıkarttım birkaç
sefer. Şaheser annenin ayrık duran amının dudakları
sanki (Hadi gir içime!) der gibi kıpırdıyordu.
Yarağımın girip çıkmasıyla beraber bir
açılıp bir kapanıyordu etli, sarkık dudakları.
Amının fırın gibi yanıyor olması çok hoşuma
gidiyordu. Amı yatak odasındaki gibi gene sulanmaya
başlamıştı ve yarağım kolayca girip
çıkıyordu, hiç zorlanmıyordum. Amının içi löp löp
etten ibaretti sanki, yarağımın kafası bu yumuşak et
duvarlarının arasında kendine yol bulmuş, sürekli
şekilde gidip geliyordu.
Bu arada göt deliğinin hali de fazlasıyla iştah
açıcıydı. Kılsız, tıraşlı göt
deliğini sikmek için de karşı konulmaz bir istek duyuyordum, ama
şimdilik amıyla idare edecektim. Şaheser anne, “Ayyy, oğhhh,
gurban, sik, sik, ığmmm, ağhh!” diye diye inleyip
dudaklarını ısırıyor, emiyordu. Ne kadar zamanın
geçtiğini anlamıyordum. Sanki daha yeni sikmeye
başlamıştım. Ama kasıklarım ve Şaheser
annenin göt yanakları çoktan nar gibi kızarmıştı bile.
Yarağım içinde kemik varmış gibi sertleşmişti,
yaşlı Şaheser beni müthiş şekilde sertleştirmeyi
başarmıştı. Bir ara Şaheser anne musluğu tutarken
eli kaydı, düşecek gibi oldu. Yarağım o esnada
amının içindeydi ve bu ani hareketiyle beraber 'Çat!' diye
kırılacak sandım. Şaheser anne, “Ayy, yavrum, yoruldum ben
gurban olduğum!” dedi ıkınarak. O zaman amından
çıktım ve “Nasıl yapalım?” dedim.
Şaheser anne doğruldu ağır ağır ve “Hee, yatakta
yapak yavrum, yatakta!” dedi. “Tamam, hadi gel!” dedim elinden tutarak. Adeta
koşar adımlarla geçtik salonu. Yatak odasına girince,
Şaheser anne yatağın üzerine çıktı ve sırtüstü
uzandı hemen. Onun da benim gibi beklemeye niyeti yoktu. Klasik pozisyonda
bacaklarını ayırdı iki yana, dizlerinden hafifçe
kırarak. Ben de bacaklarının arasında yerimi aldım
hemen.
Kısa bir zaman amından çıkardığım
yarağımı hiç sıvazlamaya gerek kalmadan soktum amına.
Şaheser anne, “Oğhhhh!” dedi şiddetli bir iniltiyle.
Yarağım amına girmişti dibine kadar. Ayakuçlarımdan
destek alarak pompalamaya, sikmeye başladım. Koca memeleri
göğsümün altında kalıp yassılaşmışlardı,
ama buna rağmen içi su dolu balon gibi titriyorlardı. Şaheser
annenin kolları sırtımda gezinmeye başladı az sonra.
Sertçe okşuyordu sırtımı, etlerimi çekiştiriyordu. Bu
sırada sikmeye devam ederken, yanaklarını, boynunu,
dudaklarını öpüp emiyor, yalıyordum.
Az sonra hafifçe doğruldum üzerinde, şınav pozisyonu aldım.
Ellerimi başının iki yanından yastığa
dayadım. Şınav çeker gibi yaparak sikmeye başladım,
Şaheser anne gene derin bir inilti çıkardı. Yarağım
amının en derinlerine girip çıkıyordu yine.
Taşaklarım ve kasıklarım deli gibi çarpıyordu
kasıklarına ve şiddetli 'Şlop, şlop!' sesleri banyodan
sonra yatak odasını çınlatmaya başlamıştı
şimdi de.
Altımızdaki yataksa ortasından kırılacakmış
gibi yaylanıyor, gıcırdıyordu. Yukarda kimsenin
olmamasının verdiği rahatlığı sonuna kadar
kullanıyordum. Aynı zamanda ev de boştu. Onun için Şaheser
anneyi istediğim gibi sikiyor, pompalıyordum. Çıkan gürültü ve
seslerden rahatsız değildim. Şaheser annenin koca memeleri deli
gibi oynuyordu bu sırada. Şaheser anne ise ara ara omuzlarımdan
tutunuyor, bazense yatağın kenarlarına koyuyordu ellerini.
Ne kadar zaman geçtiğini anlamadım hiç, ama gittikçe yorulmaya
başladım. Daha fazla devam edecek gücüm kalmamıştı.
Amından çıktığımda, Şaheser anne, “Hee, geldin mi
yavrum?” dedi şaşkın şaşkın yüzüme bakarak. “Yok,
daha değil!” dediğimde ise, “hee!” dedi söylediğimden keyif
almış gibi. Ellerinden tuttum sıkıca ve kendime çekip
kaldırdım. Şaheser anne, “Uğhhh, ayyy!” dedi bir yeri
ağrıyormuş gibi. Doğrulduğunda ise, “Domal, hadi
domal, dön şöyle!” dedim. Şaheser anne ne istediğimi
anlamıştı hemen.
Yatakta ağır ağır döndü, ellerini yastıkların
üzerine bastırdı, bacaklarını iki yana açınca
istediğim gibi dörtayak üstüne domalmıştı. Arkasında
yerimi aldım hemen, yarağımı sıvazladım biraz ve
kıllı göt yarığına sürttüm aşağı
yukarı. Şaheser anne, “Iğhhh!” dedi keyif alır gibi.
Peşinden ayrık duran amına soktum yarağımı ve
ellerimi yumuşak göt yanaklarına atıp sertçe sikmeye
başladım.
Koca göt yanakları her bir yarak darbemle beraber deli gibi titremeye
başlamıştı yine. Ara ara şaplaklar atıyordum
götüne. Şaheser anne önce başını yukarda tutar vaziyette
idi, ama sonra aldığı zevkle başını
aşağı eğip yastıklara gömdü. Sürekli inlemeye devam
ediyor, “Oğhh, sik, sik, oğhhh, sik!” diyordu. Benim de
yaptığım buydu zaten. Yarağımı amının
içinde sağa sola oynatınca büyük bir zevke kapıldı.
Geniş amının içinde yarağımın küçük
kaldığının farkındaydım, o nedenle daha fazla
zevk verebilmek için böyle yapıyordum. Kolumu nerdeyse yarısına
kadar almıştı amı, yarağımı ise yutacak gibi
oluyordu.
Şaheser annenin temizlenmiş göt deliğine bastırdım
başparmaklarımla. Her iki parmağım da ilk boğumuna
kadar kolayca girdi içine. Şaheser anne ise götünün deliğinde
aynı anda iki parmağın olduğundan habersizdi sanki, hiç
tepki vermedi buna. Ama o ara sikişin heyecanıyla elim kıl
dönmesinin şişliğine değince, Şaheser annenin koca
gövdesi adeta şaha kalktı. “Ağhhh!” diye bir feryat
koparırken, “Tamam, yok bir şey, tamam!” dedim sakinleştirmeye
çalışarak. “Yavrrumm!” dedi gene acı içinde.
Bense kendimi sikişin akışına, zevkine
bırakmıştım artık, onu dinleyecek değildim.
Belindeki saçlarına asıldım, çektim iyice. Aşağı
eğdiği başı yukarı kalkarken, var gücümle sikmeye başladım.
Kasıklarım, taşaklarım götünün yanaklarına,
kasıklarına çarparken çıkan şiddetli 'Şlop, şlop,
şlop!' sesleri şimdi odanın içini değil, evin içini
çınlatır olmuştu. Bu arada Şaheser annenin amından
osuruk benzeri 'Zort, zort!' sesleri gelmeye başladı. Koca amına
girip çıkan havanın sesiydi bu. Şaheser annenin amında
havalı korna vardı sanki ve sürekli çalıyordu. Yatak da sanki
dile gelmişti bu sırada. Üzerinde yaşanan sikişten o da zevk
alıyor ve çıkardığı şiddetli
gıcırdamalarla, zangırdamalarla bizim zevkimize ortak oluyordu.
Şaheser anne karımdan çok daha iri ve ağırdı. Yatak
daha önce böylesi ağır bir sikişe şahit
olmamıştı.
Benimse gücüm artık tükenmeye başladı. Son bir gayretle
pompalarken, her tarafım uyuşmaya başladı. Gözlerim
kapanıyor, kalbim yerinden fırlayacakmış gibi atıyor,
beynim karıncalanıyordu. Döllerimin yarağımdan
aktığını hissettim. Yarağım sanki
gıdıklanıyordu bu sırada. Boşalırken de
amında gidip gelmeye devam ettim. Gücüm tükenene kadar sokup
çıkardım yarağımı. Sonunda amından çıktığımda
yarağımın üzeri döllerim ve Şaheser annenin yaşlı
amının zevk sıvıları ile
ıslanmıştı. Kasıklarımsa
kızarmıştı sikişin şiddetiyle.
Şaheser annenin göt yanakları ve kasıkları da nar gibi
olmuştu. “Iğhhh, ığmmm, ağhhh!” diyerek inlerken,
sağ elini amına attı. Amının etli ve iyice
şişmiş dudaklarını ovaladı bir süre.
Sonrasında yavaş yavaş ellerinden destek alarak kalkarken, ben
yanına yığıldım külçe gibi. Şaheser anne nefesimi
kesmişti. Uzun ve oldukça yorucu bir sikiş olmuş, ama
müthiş bir zevk almıştım.
Bir an için, o gün yaşadığım, gördüğüm her şey
aklımdan uçup gitti. Kendimi adeta hafiflemiş, bulutların
üzerinde uçuyormuş gibi hissettim. Bu duyguları bana yaşatan
kayınvalidem Şaheser anne idi. Yanıma uzandı,
başımı memelerinin üzerine koydum. Ter içinde
kalmıştık. Şaheser anne, “Hee, çok yordun yavrum beni!”
dedi saçlarımı okşarken. “Sen de öyle, harika bir
kadınsın, mahvettin beni amına koyayım!” dedim.
Terlemiş meme uçlarını emdim, öpüp yaladım bir süre.
Şaheser anne adı gibi şaheser bir kadındı, adını
fazlasıyla hak ediyordu.
Birbirimize sarıldık sıkıca. Bu sırada saat 02:30
olmuştu. Bütün bu yoğun ve muhteşem sikiş faslı bir
saatten biraz fazla bir zaman sürmüştü. Oysa bana daha uzun gelmişti.
Yorulmuştuk ikimiz de ve başka konuşacak mecalimiz kalmamıştı.
Başım Şaheser annenin memelerinin üzerinde olduğu halde
gözlerim kapandı...
Bir süre sonra ise korkuyla uyandım. Evin kapısına birisi
şiddetle vuruyordu...
[Osman]
|