Ah Bu Töreler Seks Hikayesi 106. Bölüm! (Osman 30 Y., Konya / Türkiye)
Gece vakti Kerim’in ne işi
vardı yukarda? Fatma ablanın evinde gördüklerimin bir benzeri mi
yaşanacaktı yoksa? Üstelik sikişenlerden biri de annem mi
olacaktı? Hem kimdi o kadın? Bir süre bekledim sessizce. Yukarda,
salondan ayak sesleri geldi, aynı zamanda gülüşmeler ve
konuşmalar duyuluyordu, ama ne konuştuklarını
anlayamıyordum.
Derken 10-15 dakika kadar sonra merdivenlerden birinin indiğini duydum.
Hemen kapıya koştum, delikten baktım. Kerim bir elinde sigara,
diğerinde ise bir miktar para olduğu halde kapının
önündeydi. O sıra merdiven boşluğundan annemin sesi geldi.
“Kerim, hişş, Kerim!” diye sesleniyordu kısık bir sesle.
Kerim, “Hee!” diyerek yukarı bakarken, annem merdivenlerden indi.
“Dur hele!” dedi annem.
Kına gecesi giysilerini çıkartmıştı, uzun basma bir
etekle, çiçekli gömlek ve örgü bir yelek giymişti. Başını
büyükçe bir türbanla bağlamıştı sıkıca.
Ayağında da lastik tabanlı ayakkabıları vardı.
Gece vakti bir yere gider gibiydi bu haliyle. “Bana bak, ne bok yediniz Fatma’nın
evinde?” dedi. Hesap sorar gibiydi. “Kocana sorsana!” dedi Kerim sinirle.
“Bırak şimdi onu, ben sana soruyorum, ne bok yediniz?” dedi gene. Bu
konuşmaları yüksek sesle yapmadıkları halde, hemen
kapımın önünde olduğundan kolayca duyabiliyordum.
Kapının deliğinden onlara baktığımın
farkında değillerdi. Ancak çok sessiz olmaya da gayret ediyordum.
Kerim, “Sikiştik!” dedi anneme doğru eğilerek. Bunun üzerine
annem, “Fatma orospusunu mu siktin yani?” dedi. Kerim’in söylediğinden
sonra canı sıkılmış, üzülmüş gibiydi. Kerim
kayıtsızca, “Hee, ne yapacan?” deyince, annem, “Allah belanı
versin, siktir git, bir daha da gelme!” dedi sinirle. Kerim ise, “Siktir lan!”
dedi annemin bu sözlerine.
Kapımın önünde cereyan eden konuşmalar canımı
sıkıyor, midemi bulandırıyordu. Annem anlaşılan
Kerim’le sikişmişti daha önceden ve şimdi de Fatma ablayı
sikmesinden dolayı kıskançlık yapıyordu. Annemin Kerim’in
bu sözüne tepkisi çok sert oldu, “Orospu çocuğu, seni adam ettim lan ben,
pezevenk!” dedi sinirle. Dişlerini sıkıyordu bunları söylerken.
Ancak Kerim’in de alttan almaya niyeti yoktu, bir anda paraları
tuttuğu eliyle annemin kolundan tuttu ve “Bana bak, ağzına
sıçarım senin!” dedi. Elindeki paralar yere düşerken, annem
sinirle bakıyordu yüzüne. Anneme karşı böyle
davranılması sinirimi bozsa da, annemin iffetsiz
yaşantısı da ondan daha fazla şekilde midemi
bulandırıyordu.
Neyse ki Kerim elini hemen çekti annemin kolundan. Annem, “Orospu çocuğu,
ne çabuk unuttun o günleri, açlıktan nefesin kokuyordu!” dedi gene
sinirle, yutkunuyordu. Kerim yere saçılan paraları topladı tek
tek ve cebine koydu. Sigarasından da bir nefes çekip yere attı,
söndürdü. Annemin sözlerine bu kez, “Tamam, bak haklısın, sana çok
şey borçluyum. Çok iyiliğini gördüm, ama bu kadar da üstüme gelme!”
dedi alttan alır şekilde. Annem Kerim’e ne gibi, nasıl bir
iyilikte bulunmuştu onunla sikişmekten başka? Geçmişe dair
neler vardı bilmediğim?
Annem küçük bir çocuk gibi ağlamaklı bir sesle, “O orospuyu mu siktin?”
dedi gene. Kerim, “Sadece ben değil, kocan da sikti!” dediğinde,
annem, “Ben onu demiyorum, seni diyorum!” dedi. Annemin bu sözlerinden sanki
Kerim’e aşıkmış gibi bir anlam çıkıyordu, bu
şekilde konuşmasının başka nasıl bir sebebi
olabilirdi.
Kerim annemin koluna attığı elini bu kez omzunda gezdirdi.
“Tamam, unutalım bunu, sıkıntı yapma bu kadar!” dedi. Annem
omzunda gezinen Kerim’in elini tuttu ve dudaklarına götürdü, “Çok özledim
seni!” dedi. Annemin bu hareketine Kerim, “Ne yapayım, yukarda
kocanın önünde mi sikeyim seni?” dedi. Annemse cevap vermek yerine
Kerim’in elini bu kez memesine götürdü. Gömleğinin üzerinden memelerini
Kerim’e okşatıyordu. Kerim ise bu durumdan memnun halde annemin
memelerini okşadı bir süre. Annemin gömleğinin altında
sutyeni yoktu anlaşılan, Kerim hamur gibi yoğuruyordu
memelerini. Annem gene, “Çok özledim seni!” deyince, Kerim, “İstersen
burda yapalım?” dedi, ama annem, “Saçmalama!” diye yanıtladı.
Kerim, “Niye, kocan yukarda Medine’yi sikiyor, ben de seni sikmişim çok mu?”
dedi gülerek. Demek çarşaflı kadının adı Medine idi ve
babam onu sikiyordu. Annem Kerim’in sözlerine, “Aptallaşma, oğlumun
kapısının önünde beni mi sikicen?” dedi. Konuşmalar beni
heyecanlandırmaya başlamıştı. Yarağımın
sertleşmeye başladığını fark ettim. Kerim, “Oğlun
şimdiye çoktan yatmıştır, baksana uyansa şimdiye kadar
uyanırdı, herifin yarın nikâhı var. Hem ses etmeyiz.
Kocanın da aklı Medine’de şimdi!” dedi.
Annem, “Olmaz, Osman içerde, ya yatmadıysa?” deyince, Kerim, “Yahu siktir
et Osman’ı, yatmıştır çoktan, herif yarın
sikeceği karının hayalini kuruyordur şimdi uykusunda!” dedi
gülerek. Annem bir süre sustu, sonra da, “Burda olmaz, arkada kömürlük var,
evin yanından dolaş, dikkat et kimse görmesin. Oraya git. Ben de
gelirim az sonra!” dedi. Kerim’le bizim evin kömürlüğünde
sikişecekti. Aklım almıyordu bunu. Kerim, “Tamam, öyle olsun!” diyerek
binanın kapısını açtı yavaşça ve çıktı.
Annem bir süre bekledi, o sırada üstünü başını düzeltti.
Gecenin bir vaktinde azgınlığı başına
vurmuştu. Babam yukarda kadının birini sikerken, kendi de Kerim
ile sikişecekti.
Annemin babamdan ayrı biriyle sikişecek olması canımı
sıksa da, bir şey yapmaya niyetim yoktu. Kendimi belli ettiğimde
büyük bir rezillik ve kıyamet kopacağından emindim. O nedenle
sadece bu sikişmeyi gözlerimle görmek istiyordum. Annem 2-3 dakika
bekledi, sonra da Kerim’in aralık bıraktığı
binanın kapısını açıp çıktı ve usulca
kapattı.
Kömürlük arkadaydı ve olan biteni görebilmem için benim de çıkmam
gerekliydi. Üzerime mont giyindim, anahtarımı aldım ve
dışarı çıktım 2-3 dakika sonra. Saat nerdeyse 04:00
olmuştu. İn cin top oynuyordu dışarda, bu saatte herkes
uykuda olduğundan, birilerine görünmek gibi bir dert yoktu. Fatma
ablanın evinin arka tarafına geçmiştim birkaç saat önce yine
böyle. Şimdiyse kendi evimin arkasına geçiyordum...
Binanın arkasına yan taraftan, bina ile bahçe duvarı
arasındaki bir metrelik aradan geçiliyordu. Etraf karanlıktı,
önüme baka baka ilerledim. Düşmemeye ve ses çıkartmamaya gayret
ediyordum. Sonunda arka bahçeye geçtim. Kömürlük eski briket ve
tuğlalardan örülmüş, üstü tahta ve naylonla kaplı küçük, oda
gibi bir şeydi. Kapısı da tahtadandı. Üzerinde kilidi veya
tutacağı yoktu. Kapıyı telle duvardaki bir çiviye
bağlardık sadece. Ben henüz çocukken babamla beraber
yapmıştık burayı. Artık doğalgaz kullandığımızdan,
kömürlüğe kullanmadığımız eski eşyaları,
ıvır zıvırı vs. koyuyorduk sadece. Bir de eskiden
kalma kömür ve odun çuvalları duruyordu halen.
İlerledim sessizce. Kapısı kapalıydı ve
kapının teli yandaki çiviye takılmıştı. Briket ve
tuğlaların arasında boşluklar ve delikler vardı ve
içerisi görülebiliyordu. İçeriyi rahatça görebileceğim bir delik
buldum. Yanaştım ve bir gözümü dayadım deliğe.
Gazyağı lambasını yakmışlardı. Işık
içeriyi bir elektrikli lamba kadar olmasa da aydınlatıyordu. O
sıra annemi gördüm. Görür görmez de şok oldum. Kömür
çuvallarından birinin üzerine oturmuştu annem. Kerim ise
karşısında ve ayaktaydı. Pantolonu ve külotu
ayaklarına inmişti. Annem Kerim’in yarağını bir eliyle
kavramıştı sıkıca ve iştahla emiyor, yalıyor,
dilliyor, Kerim’e sakso çekiyordu. Kerim halinden gayet memnundu. Annem koca
yarağın kafasını emiyor, dilliyor, zaman zamansa tükürüp
sonra yeniden emiyordu. Ustaca yapıyordu bu işi.
Annemin çıkardığı sesleri gecenin sessizliği içinde
kolayca duyabiliyordum. “Oğhh, ığmmm, ağmmm!” sesleri koca
yarağı iştahla emerken çıkıyordu ağzından.
Kerim’in yarağı ağzını doldurmuştu,
yanağında şişkinlik oluşmuştu. Kerim’in
yarağı her geçen saniye daha da büyüyor, kalınlaşıyor
gibiydi. Annem neden kadınlara ve kızlara sikiş
hocalığı yaptığını ispat etmeye
çalışıyordu bu haliyle.
Taze gelinin yarağa olan açlığından daha büyük bir
açlık içindeydi sanki. Bu görüntü karşısında benim de
yarağımda hareketlenme oluştu. Kerim, “Oğhhh, yavrum,
oğhh, işte böyle, devam et, oğhhh!” derken annemin
başını okşuyordu. Annemse onun taşaklarını
avuçluyor, yarağını sıvazlıyor ve saksosuna devam
ediyordu. Annemin gözleri Kerim’in üzerindeydi. Bakışları ile
onu takip ediyor, vereceği tepkiyi görmeye çalışıyordu.
“Kimse senin eline su dökemez!” dedi Kerim aldığı zevkle.
Annemse, “Iğmm, aoğmmm!” sesleri eşliğinde yarağı
emerken Kerim’in sözlerini kanıtlar gibiydi.
Annem ara sıra taşaklarını da yalıyordu Kerim’in.
Kerim bundan çok memnun kalmış halde derinden gelen, “Oğhhhh!”
diye bir inleme koyuveriyordu her seferinde. Annem kömür çuvalının
üzerinde otururken ileri geri yaylanıyor, öne arkaya gidip geliyordu.
Başını ise sağa sola, yukarı aşağı
oynatarak Kerim’in yarağını bazen boğazının en
derin noktalarına kadar sokup çıkartıyordu.
Annemin muhteşem saksosu dakikalar boyu devam ederken, benim
yarağım çoktan patlayacak hale gelmişti. Kerim ise kendini
kontrol etmesini iyi biliyordu. Annemin yalamalarına, emmelerine
karşın ayakta durmaya ve zaman zaman zevkten inlemeye devam ediyordu.
Boşalacak gibi görünmüyordu hiç.
Annem yarağı emmeyi bıraktı az sonra, eliyle
sıvazlamaya başladı. Dibinden kafasına kadar okşuyor,
kafasına tükürüyor, tükürüğünü emiyor, sonra yeniden
sıvazlıyordu. Kerim’in iyice şişmiş, küçük bir top
gibi olmuş taşaklarını ağzına aldı bu kez.
Her iki taşağını da emdi uzun uzun, dilledi, yaladı.
Doğrusu bu zamana kadar beraber olduğum bütün kadınlardan çok
daha iyi bir saksocu olduğunu görüyordum öz annemin. Kerim ise annemin bu
muamelesinden çok memnun kalmış, “Oğhhh, güzelimmm, yavruummm!”
diyordu annemin başını türbanı üzerinden okşarken.
Annem delirmiş gibi büyük bir iştahla ağzına
aldığı taşaklarından sonra bu kez de
kasıklarını emdi, yaladı, dilledi. Ardından gene bir
süre sıvazladı yarağını, 31 çektirir gibiydi bu
haliyle. Derken Kerim, “Tamam, hadi, kalk!” deyince bıraktı ve
ağzını bir elinin tersiyle sildi. Ardından Kerim’in
ellerinden tutundu ve ayağa kalktı.
Kerim, “Bu böyle olmayacak!” dedi ve ayağına inen pantolonunu ve
külotunu çıkarttı. Ayakkabıları ve siyah çorapları ile
kalmıştı. Üzerinde ise beyaz gömleği vardı sadece.
Anneme, “Sen de çıkartsana külotunu!” deyince, annem ellerini
eteğinin altından soktu ve külotunu indirdi aşağı.
Ardından da ayaklarından çıkardı ve yandaki çuvallardan
birinin üzerine koydu beyaz pamuklu külotunu.
Kerim, “Dön hele şöyle, domal!” dedi anneme. Annem, “Tamam!” dedi
neşeyle. Sikiş faslına geçeceklerdi anlaşılan. Kalbim
heyecandan deli gibi çarpıyordu. Annemi yabancı bir adamla gecenin
bir vakti kömürlükte sikişirken izleyecektim. Annem döndü ve
çuvalların üzerinde yüksekçe bir yere koydu ellerini, eğildi öne
doğru ve domaldı. Bacaklarını ayırdı iki yana
iyice.
Kerim arkasına geçti, annemin eteğini tutup kaldırdı ve
belinde topladı. Annemin dizlerine gelen siyah çorapları vardı
ayağında, ama dizlerinden yukarısı bembeyazdı.
Kalçaları, götünün yanakları meydandaydı. Yandan bakıyordum
ve amını net göremiyordum. Annem zaman zaman başını
arkaya çeviriyordu, yüzünden heyecanı okunuyordu kolayca. Babamla uzun
zamandır sikişmemişti sanki. “Sikecen mi?” diye sordu Kerim’e.
Kerim ise, “Daha değil!” diye yanıtladı bunu.
Az sonra annemin arkasında çömeldi ve ağzını sanki bir
çeşmeye dayar gibi yaparak annemin amına dayadı. Annemden derin
bir, “Oğhhhh!” diye inleme gelirken, Kerim az önce annemin kendisine
yaptığının benzerini bu kez anneme yapmaya
başladı. Annem aldığı zevkle deli gibi inliyordu.
Kerim’in ağzı ise annemin göt yanaklarının arasında
kaybolmuştu. Annem ara ara başını yana çeviriyor, “Uğhh,
çok güzel, oyyy, ağhhh, ığmmm, oğhhh!” diyerek
memnuniyetini belli ediyordu.
Kerim ellerini annemin un gibi beyaz göt yanaklarında gezdiriyor,
elleriyle yumuşak ve dolgun etine bastırıyor ve aç bir
köpeğin kemiği yalaması, ısırması gibi annemin
amını yalıyor, emiyor ve ısırıyordu. Ara ara
ağzını çekiyor, bu anlarda ise uzun dilini çıkarıp
annemin kasıklarını, amını, göt yanaklarını
yalıyordu. Annem götünü sağa sola oynatıyordu,
aldığı zevk sabit şekilde durmasına engel oluyordu
çünkü.
Bense bunlar karşısında yarağımı sıvazlamaya
başlamıştım eşofmanımın üzerinden. Gecenin
soğuğuna rağmen burayı bırakıp gitmeye hiç
niyetim yoktu. Kerim uzun uzun dilledi annemin amını, yaladı,
emdi. Annem çıldıracak gibi oluyordu. “Uğhhh, ayyyy, ağhhhh!”
sesleri ciğerlerinden kopup geliyordu sanki. Kömürlüğün içini annemin
zevk iniltileri ve Kerim’in çıkardığı sesler
doldurmuştu. İştahlı iştahlı emiyordu
amını annemin ve bu sırada aynı bir köpek gibi sesler
çıkartıyordu.
Etraftan kimsenin, hele de gecenin bu saatinde burayı görme, çıkan
sesleri duyma gibi bir şansı yoktu. Annem bunun da verdiği rahatlıkla
Kerim’i buraya göndermişti ve şimdi de yüksek perdeden inliyordu.
Kerim’in am yalama faslı sonunda bittiğinde, annemin suratı
zevkten kızarmış, ama aynı zamanda dört köşe
olmuştu.
Ama Kerim’in hemencecik sikmeye niyetinin olmadığı, “Dön
şöyle!” demesiyle anlaşıldı. Kerim dizlerinin üzerinde
çömelmiş şekilde durmaya devam ederken, annem bu kez yüzünü döndü
ona. Kerim annemin aşağı düşen eteğini yeniden
kaldırdı yukarı, bu kez lastiklerinin altına soktu. Annem
ellerini iki yandan geriye attı. Kerim’in ne yapacağını
biliyordu. Bacaklarını ayırdı biraz.
Amı ve kasıkları tıraşlı, kılsızdı
annemin. Kerim karşısındaki manzarayı görünce yeniden
yumuldu annemin amına. Bu kez dilini çıkartmıştı ve
dilliyordu annemin amını. Annem ellerini çekti çuvalların
üzerinden, sadece götünü dayar halde kaldı. Elleri Kerim’in
saçlarında geziniyordu. Kerim diliyle, ağzıyla sikiyordu sanki
annemi.
Annem gene derinden ama bu kez hırıltılı inlemeler
çıkartmaya başlamıştı. “Iğğhh, ayyyy,
oğhhh, uyyy!” seslerine, “Çok güzel, ağğhh çok güzel,
ığmmm, çok güzel!” sesleri, sözleri karışıyordu.
Kerim’in elleri annemin bacaklarında, kalçalarında,
kasıklarında geziniyor, dilini ise bir saniye olsun amından
ayırmıyordu. Bu şekilde bir zaman devam etti, ama sonra
bıraktı ve doğruldu Kerim.
Annemin göğsü aldığı nefesle şiddetle inip
kalkıyordu bu anlarda. Aldığı zevkten yüzü
kızarmış ve terlemişti. Kerim ise çok sakindi.
Yarağının inişe geçtiğini gördüm. Anneme oral seks
yaparken yarağı da inmiş, sönmüştü. Annemle birbirlerine
sarıldılar sıkıca. Annem Kerim’in boynunu,
yanaklarını öpüyordu hasretle ve ıslak ıslak. Kerim ise
annemin götünü okşuyordu ellerini aşağı inen eteğinin
altından sokmuş halde.
Az sonra annem Kerim’in önünde çömeldi ve yeniden yarağını
ağzına alıp sakso çekmeye başladı. Başını
hızlı ve şiddetli hareketlerle ileri geri oynatarak Kerim’in her
an kalkan ve sertleşen yarağını alıyordu
ağzına. Ellerini kalçalarına atmıştı Kerim’in.
Kerim ise annemin başını okşuyordu yine. Ancak uzun sürmedi
bu durum önceki gibi. Kerim’in yarağı annemin yalamaları ile
kalkmış, havaya dikilmişti kısa zamanda.
Annem doğrulup kalktı ayağa. Kerim, “Soyunsan olmaz mı,
böyle nasıl olacak?” dedi anneme. Annemse, “Böyle idare et, hava serin,
bunları da çıkartırsam hasta olurum!” dedi. “İyi, neyse!”
dedi Kerim ve “O zaman şöyle geç, domal gene!” dedi anneme. Annem dünden
razıydı, az önceki gibi ellerini kömür çuvallarının üzerine
koydu, bacaklarını ayırdı iki yana, eğildi iyice ve
domaldı. Başı ile götü aynı hizaya gelmişti.
Kerim arkasında yerini aldı, kazık gibi olmuş
yarağını sıvazladı bir süre. Annemin eteğini gene
belinde topladı. Sonra da yarağını tuttu ve annemin
amına, götünün yarığına sürttü bir zaman. Annem etine
değen yarakla beraber, “Uğhhh!” dedi zevkle. Hemen ardından
Kerim yavaşça sokmaya başladı yarağını annemin
amına. Annem, “Oğhhh!” diye şiddetli bir inilti
çıkardı bu anda. Başını yana çevirmişti, gözleri
kapalıydı. Kerim’in koca yarağı amına dibine kadar
girmişti az sonra. Bu koca yarağı annem tamamen almıştı
amına.
Derken Kerim annemin göt yanaklarından tuttu sıkıca ve
ağır hareketlerle sikmeye başladı. Annem, “Oğhhh, sik,
ağhhh, sik, sik, oyyy!” demeye başlamıştı zevkten.
Kerim ise aynı tempo ile sikiyordu. Kasıkları,
taşakları annemin götünün yanaklarına, kasıklarına
çarptıkça kömürlüğün içini 'Şlop, şlop, şlop!' sesleri
doldurmaya başlamıştı. Kerim zaman zaman hızlansa da
çoğunlukla aynı temposunu koruyordu. Annemse sürekli, “Sik, sik,
oğhh, sik!” deyip duruyordu.
Kerim’in sikmesi devam ettikçe ben de yarağımı
sıvazlayıp duruyordum. Annemin göt yanakları Kerim’in
pompalamaları ile löpür löpür sallanıyordu. Başını
sağa sola oynatıyor, bazen geriye atmaya çalışıyordu.
Kerim yarağını birkaç sefer tamamen çıkardı annemin amından
ve sonra yeniden soktu dibine kadar. Bunu bilinçli yapıyordu, bu anlarda
annemin aldığı zevk üçle, beşle çarpılıyordu
sanki.
Annemin amı çoktan sulanmış, kayganlaşmıştı,
o nedenle Kerim’in yarağı kolayca gidip geliyordu içinde. Geniş
amından bir de sesler gelmeye başlamıştı annemin.
Osuruk benzeri bu sesler 'Şlop, şlop!' seslerine
karışıp eşlik ediyordu. Dakikalar birbirini
kovaladığı halde Kerim’in temposu hiç
değişmemişti. Ara sıra hızlanıyor, ama sürekli
aynı şekilde sikiyordu annemi.
Annem çok memnundu halinden. Kim bilir babamla ne vakittir sikişmiyordu?
Kerim gene yarağını tamamen sokup çıkardı birkaç
sefer. Sonrasında ise daha şiddetle sikmeye başladı.
Annemin göt yanakları deli gibi titriyordu, kendisi de
başını sağa sola daha fazla çeviriyor, sikiş sesleri
daha yüksekten çıkıyor ve iniltilerine karışıyordu.
Birkaç sefer bayağı şiddetli pompaladı Kerim. O anlarda
annem ciğerlerinin en derin noktalarından gelen iniltiler
çıkardı, kömürlüğün içinde yankılandı, “Ağhhh,
oğhhh, sik, sik!” sesleri.
Derken Kerim ağır ağır temposunu azalttı ve sonunda
durdu, yarağı annemin amında olduğu halde ellerini göt
yanaklarından çekti ve kendi beline koydu. Bu şekilde sikmeye
başladı. Annem gene hırıltılar eşliğinde
inlerken götünü Kerim’e bastırmaya başlamıştı. Hatta bir
süre sonra Kerim tamamen durmuş, annem götünü ileri geri oynatarak
yarağı amına sokup çıkartır olmuştu. Annem bunu
yaparken doğrulmuş ve bu şekilde nerdeyse ayakta duruyormuş
gibi bir hal almıştı.
Ancak bu durum da fazla sürmedi. Annem yorulmuş gibiydi. Bir süre o
şekilde kaldılar. Kerim ve annem sikişen köpekler gibi birbirlerine
kenetlenmişlerdi. Annemin amı ile Kerim’in yarağı sanki
birbirine kaynakla tutturulmuştu. Az sonra Kerim yeniden annemin göt
yanaklarına attı elini ve bu şekilde sikmeye başladı.
Zaman zamansa belini, sırtını okşuyordu.
Annemin iniltilerine Kerim’inkiler de karışmaya
başlamıştı. İkisi de büyük zevk alıyordu. Bir
süre devam ettiler bu şekilde sikişmeye, ancak daha sonra Kerim sol
elini annemin gömleğinin altından soktu. Annem onun bu hareketine bir
eliyle gömleğini yukarı sıyırarak yanıt verdi ve az
sonra annemin beyaz ve dolgun, iri memesi çıktı meydana. Tahmin
ettiğim gibi sutyen giymemişti, beyaz bir atlet vardı içinde.
Kerim sol eliyle sıkıca avuçlamıştı annemin memesini.
Sağ eli belinde, göt yanaklarında gezinirken, sol eli ile memesini
hamur gibi sıkıp yoğuruyordu.
Annem gene kendini Kerim’in yarağına bastırmaya
başladı. Aynı zamanda kendisi de memesinde gezinen Kerim’in
elini tutuyordu sıkıca. Kerim annemin omzuna koydu diğer elini
ve öne doğru eğilmesini istedi. Annem götünü sağa sola
oynattı, bacaklarını ayırdı biraz daha ve Kerim’in
istediği şekilde eğildi biraz daha. Kerim bu şekilde daha
rahattı, bir süre iniltiler eşliğinde sikiştiler bu
pozisyonda.
Ancak Kerim bir ara elini annemin memesinden çekti, kalçalarını
kavradı sıkıca ve alttan, “Iğhhh!” diye bir sesle
şiddetle pompaladı. Bu anda annemden, “Ağhhh!” diye adeta bir
küçük feryat koptu. Kerim götünü oynattı sağa sola ve aynı
şekilde yeniden pompaladı. Annem bu kez, “Ayyy!” dedi ve hemen
ardından Kerim’in şiddetli pompalamaları ile beraber inlemeye
başladı.
Kerim annemin kalçalarından tutmuştu sıkıca ve havaya
kaldırmıştı. Annemin ayakları yere basmıyordu bu
pozisyonda, havada kalmıştı. Kömür çuvallarının
üzerindeki ellerini bastırıyordu ve Kerim’in abanmaları
nedeniyle düşmemeye çalışıyordu. Kerim ise annemin
amını delmeye, yırtmaya çalışıyordu sanki bu
hareketleri ile. Hayvan gibi pompalıyordu alttan ve her bir abanması
ile annem ileri doğru atılıyordu.
Kerim daha da kaldırdı annemin bacaklarını az sonra,
bacaklarının arasına tamamen girmişti. Dizlerinin hemen
üzerinden tutuyordu sıkıca ve annemin bacakları iki yana iyice
açılmıştı pergel gibi. Kerim, “Hığhh,
hığhh!” sesleri eşliğinde deli gibi sikiyordu annemi. Annem
nerdeyse yere paralel bir haldeydi, düşmemek için zor tutunuyordu.
Kerim’in şiddetli pompalamalarından memnundu ama düşmemek için
de direniyordu. Kuş gibi çırpınıyordu adeta.
Kerim’in yarağı, kasıkları şiddetli ses
patlamaları yaratıyordu annemin amında, kasıklarında.
Bununla beraber göt yanakları da deli gibi titriyor, oynuyordu annemin.
Zaman ilerledikçe Kerim’in hareketleri yavaşlamaya başladı,
azaldı, azaldı ve sonunda Kerim annemin havaya diktiği
bacaklarını indirdi.
Annem ayakları yeniden yerle temas ettiği için memnundu. Sürekli
inliyordu. Kerim yarağını tamamen çıkardı bu sırada
ve yere iki tane kömür çuvalı koydu güçlü kollarıyla. Ardından
çıplak götünü koydu kömür çuvalının üzerine ve
ayaklarını uzattı ileri doğru. Sırtını ise
arkadaki çuvallara yasladı. Yarağı roket gibi dikilmişti
havaya. Onca zaman annemin amının içinde kalmış olan
yarağı iyice şişmiş ve kafası patlıcan gibi
morarmıştı.
Annem bu sıra eteğini lastiklerinden tutup çıkardı. Ne
yapacağını biliyordu. Kerim’den yana yüzünü döndü ve
yarağını altına alacak şekilde bacaklarını
iki yana koydu. Ardından işer gibi çömeldi yavaşça, eliyle
Kerim’in yarağını kavradı ve amına hizaladı.
Peşinden de yarağın amına girdiğini anlayınca
yavaş yavaş oturdu yarağın üzerine. Bu pozisyonda annemin
sırtı benden yanaydı. Yarak annemin amında gittikçe
kaybolurken, “Oğhhh!” iniltileri kömürlüğün içinde
yankılanıyordu.
Kerim’in koca yarağı az sonra annemin amında kaybolmuştu.
Kerim annemin beline attı ellerini, annem ise götünü sağa sola
oynattı biraz. Ayak tabanlarını bastırdı yere iyice.
Ardından da yarak amında olduğu halde götünü sağa sola
oynatmaya, ileri geri yaylanmaya başladı. Annem büyük zevk
alıyordu bu sırada. “Oğhhh, ığmm, ağhhh, ayyy,
oğhh, sik, oğhhh!” sesleri devamlı dökülüyordu
dudaklarından.
Kerim’in ise elleri annemin belinde, sırtında geziniyordu sürekli.
Annem bir zaman devam etti bu şekilde, ardından kendini öne
doğru eğdi biraz. Ellerini Kerim’in göğsüne
dayamıştı. Götünü kaldırıp indirmeye
başladı. Kerim’in yarağı annemin oturup kalkmaları ile
bir görünüp bir kayboluyordu. Artık iyice terlemiş
kasıklarından çıkan 'Şlop, şlop, şlop!' sesleri
içerde yankılanıyor, annemin, “Oğhhh, uğhhh, ağhhh,
ığmmm!” seslerini bastırıyordu. Kerim’in elleri annemin
belinde, sırtındaydı yine. Annem ara ara duruyor, sonra yeniden
oturup kalkmaya başlıyordu. Kerim’in koca yarağı
amının en derin noktalarında zevk patlamaları
yaratıyordu. Aldığı zevk durmasına engel oluyordu
sanki. Dakikalarca devam etti annemin oturup kalkmaları.
Kerim gerçekten sikiş konusunda uzman olduğunu gösteriyordu. Hiçbir
tepki vermiyordu annemin sırtını, belini okşamaktan
başka. Kendini kontrol etmekte zorlanmıyordu. Zamanında yengemi
hayvan gibi sikmişti, gene böyle gizli gizli izlemiştim o
anları. Sonra babamla beraber Fatma abla ve Şefika ablayı
sikmişti. Ve onu da gizlice izlemiştim. Bu Kerim’i üçüncü kez gizlice
izleyişimdi ve bu kez de annemle sikişiyordu. Kim bilir annemle
geçmişte başka ne sikişler yaşamışlardı. Kaç
zamandır tanıyorlardı birbirlerini? Hem sonra belki de yengemle
de sikişmeye devam etmiş olabilirlerdi. Belki de yengem Kerim’den çok
memnun kalmış ve onu annemle
tanıştırmıştı. Her bir düşünce bir anahtar
gibi beynimde başka bir düşüncenin kilidini açıyordu. Ama babam
ne arıyordu, bu işin içinde, onun rolü neydi? Bilmediğim,
öğrenmem gereken çok şey vardı. Gözlerim karşımda
yaşanan sikişteyken, aklım bunlarla doluydu.
Annemin oturup kalkmaları sona erdiğinde kontrolü ele alma
sırası da Kerim’e gelmişti. Annem öne doğru biraz daha
eğildi. Kerim uzattığı ayaklarını çekti kendine
ve yere sağlam şekilde bastırdı ayak tabanlarını.
Bu haldeyken alttan pompalamaya başladı. Annemin amına
yarağının girip çıktığını
görebiliyordum rahatça. Yarağındaki damarın içine dolan kanla
nasıl şiştiğini de görüyordum. Annemin amının
etli dudakları Kerim’in yarağının vuruşları ile
beraber sanki lastikmiş gibi açılıp kapanıyordu. Kerim’in
yarağının üzeri koyu beyaz bir sıvı ile
kaplanmıştı bu arada.
Elleri annemin göt yanaklarında geziniyordu. Avuçlamıştı
sıkıca dolgun ve yumuşak etlerini götünün. Pompaladıkça
annem daha büyük zevk alıyordu. Annem öne doğru iyice
eğildiği bir anda göt deliği de göründü. Götünden epey
sikiştiği belliydi annemin. Hafif kıllı ve çukur gibi duran
göt deliğini olduğum yerden rahatça görebiliyordum. Kerim her geçen
an daha şiddetle pompalarken, annemin ayakları da zaman zaman yerden
kesiliyordu. Annem vahşi bir atın üzerindeki binici gibiydi sanki,
altındaki atı kontrol edemeyen ve zaman zaman havaya sıçrayan
bir binici. Ama annemin üzerine bindiği şey vahşi bir at
değil iri bir yaraktı.
Aynı gecede babam annemi, annem babamı aldatıyordu ve bense tüm
bunlara gözlerimle şahit oluyordum. Rüzgâr yoktu,
dışarının soğuğu her geçen an artarken, benim
aldığım keyif de o derece artıyordu. Öz annemin
yabancı bir adamla nerdeyse sabaha karşı evimizin
kömürlüğünde yaşadığı sikişme bana tarifsiz bir
haz veriyordu. Birkaç yağmur damlasının yüzüme
değdiğini hissettim, yeniden yağmur yağacak diye korktum.
Ama neyse ki yağmur falan yağmadı ve ben de annemle Kerim’in
sikişmesini izlemeye devam ettim, bir elim yarağımda olduğu
halde...
[Osman]
|